Andırının Doğal Kaynaklarını Önce Korumalı, Sonra Kullanmalı

Andırın Gelişim Platformu

ANDIRININ DOĞAL KAYNAKLARINI ÖNCE KORUMALI,

SONRA KULLANMALI

Andırın, aslında son derece büyük doğal ve kültürel zenginlikleri bağrında taşıyan, ciddi ekonomik potansiyel olan bir yöredir. Sorun zenginliklerin olmamasında değil, kaynakların toplumun genel çıkarları için kullanılmamasındadır. İlçemizde yapılmış ve yapımı devam eden 10’u aşkın HES projesinde çeşitli baraj inşaatlarında (Çınar Geçidi en bariz örneği), Karasu’yun Kahramanmaraş Belediyesi tarafından alınmasındaki süreç hep Andıran’lı aleyhine işletilmiş, bu projelerden milyon dolarlar kazanmış ve kazanacak olanların,  Andırın halkına ve ekonomisine hiçbir katkıları olmamıştır, olmayacaktır da.

Su kaynaklarımızın kullanımı konusunda son yıllarda Andırın’da yaşananlar gerçekten hiç de iç açıcı değildir. Doğal hayat, ekolojik denge ve tabiat güzelliklerimiz gözetilmeden yapılan birçok enerji projesi, pek yakında Andırın’ı gürül gürül akan derelere, gölgelerinde serinlediğimiz ulu çınarlara, ilk yüzme dersini aldığımız mavi büvetlere, hasret bırakacak gibi görülüyor. Hiç bir çevresel kaygı güdülmeden hayata geçirilen bu projeler Andırının doğasına ve gelecekteki eko turizm potansiyeline ciddi zararlar verdiği gibi, ilçeye herhangi bir ekonomik girdi de sağlamamakta, bir istihdam alanı dahi oluşturmamaktadır.

Sözü daha da uzatmamak için, tek bir örnekle yetineceğiz. Karasu’dan Kahramanmaraş’a bir yılda giden su; 47 milyon metreküptür. Cazibeyle gelen Karasu sayesin de Kahramanmaraş Belediyesi için bundan iyisi olamaz. Ya Andırın?..  Andırın’ın, en güzel vadisinin tahrip edilmesinden ve kırmızı benekli alabalıklarının su samurlarının yok olmasından başka bir kazancı olmamıştır. Elbette ki; zenginliklerimizi bölüşmekten yanayız. Andırın Halkı paylaşım konusunda hiçbir zaman bencil olmamıştır. Ama Andırına düşen pay ortada yok.

Su kaynaklarının kullanımında uğradığımız haksızlıklar, orman zenginliğimizin kullanımında da kendini gösteriyor. Ormanlarımız bir yandan hızla tahribata uğrarken, diğer yandan da ormandan elde edilen kazancın Andırın halkına ciddi bir yansıması olmadığı görülmektedir. Yıllardır tomruğa dönüştürmeye ya da yakacak olarak kullanmaya dayalı orman ekonomisinin Andırın’ın refahına ciddi bir katkı sunmadığı açıktır. Halktaki ve idarecilerde ki bu yanlış bakış açısını değiştirmek zorundayız. Ormana yeni bir gözle bakmanın zamanı gelmiştir. Giderek trendi yükselen eko turizm ormanlarımızın korunması, geliştirilmesi ve tanıtılmasıyla ancak ekonomik değere dönüşür. Andırının eko turizm açısından büyük bir potansiyel taşıdığını biliyoruz. Bu potansiyel görülmeli ve gerekli alt yapı çalışmaları yapılarak bir an önce harekete geçirilmelidir.

Onlarcası endemik olmak üzere 2500 tür bitkiyi barındıran dağlarımız, akarsularımız, yaylalarımız, gönlü gözü bol, hoş görülü konuksever insanımız,  kültürel ve tarihsel zenginliğimiz, bu potansiyelin önemli göstergeleridir. Bu potansiyelimizi nasıl harekete geçireceğimizi sorumluluk hisseden herkesle tartışmalı ve acil çözümler üretmeliyiz.

 

Biz çözüm önerilerimizi tartışmaya açık olmak üzere şu şekilde sıralıyoruz:

 

v   Andırınlı altyapı sorunlarını çözerek yükselen eko turizm trendinden payını almalıdır.(dağ sporlar, su sporları, dağ bisikleti, dağ araba yarışları, yamaç paraşütü, kuş gözlemciliği, v.b.) Bu amaçla gerekli tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmelidir.

v   Yaylacılık ilçe için önemli bir ekonomik değer olmakla birlikte mevcut durumuyla istenilen yarar sağlanamamaktadır.

  • Çadır yerleşim alanlarının hiçbir altyapısı yoktur. Yer planlaması yapılmamış, su temini sağlanmamış, atık su ve tuvalet sorunu çözülmemiş yerleşim alanları; ciddi çevre kirliliğine ve sağlık sorunlarına sebep olmaktadır.
  • Gölgelik ve yakacak ihtiyaçları için bilinçsizce kontrolsüz bir şekilde orman tahribatı yapılmaktadır.
  • Yayla yerleşim alanların çöp toplanmamakta, çevreye rast gele bırakılan katı atıklar görüntü kirliliğine neden olmaktadır.
  • Benzer sağlık ve kirlilik sorunları, plansız, alt yapısız daimi yayla yerleşimleri için de geçerlidir.

v   Andırın yaylacılıktan vazgeçemeyeceğine göre altyapı sorunları hızla çözülüp, gelen insanlara daha kaliteli yaşam alanları sunulmalı, yaylacılarda da çevre bilinci yaratmak için çalışmalar yapılmalıdır.

v   Dünyada giderek önemi artan organik tarım Andırın içinde iyi bir alternatif olabilir. Henüz fazla kirlenmemiş olan toprak yapısının organik tarıma elverişli olduğu söylenebilir.

v   Ormancılık hala ilçenin önemli bir ekonomik değeridir. Ancak ormancılığa bakış açımızı da başta devlet olmak üzere değiştirmek zorundayız. Ana fikir ormanları kütüğe dönüştürmek olmamalıdır. Doğal hayatın korunması ve bu zenginliğin eko turizme dönüştürülmesi esas alınmalıdır.

v   Zengin bitki çeşitliliği üzerine araştırmalar yapılarak, bu bitkiler arasında ekonomik değeri olan ve kültüre alınabilecek olanlar tespit edilmelidir.

v   Su kaynaklarımız kamu kontrolünde kalmalıdır. Özel sektör girişimleri olsa dahi bu projeler mutlaka doğal hayatın korunması esasına göre yürütülmeli ayrıca Andırın halkının hakları muhafaza edilmelidir.

v   İlimiz orman varlığının %70 i ilçemizde bulunmaktadır. Bu nedenle KSÜ Orman Fakültesi’nin ilçemize taşınması hem eğitim pratiği açısından hem de Meslek Yüksek Okulunun gelişimi için yaralı olacaktır.

v   Bütün bunların olmazsa olmazı olan yol problemimiz acilen çözülmelidir.