Andırın ve Kadirli Ayrılabilir Mi?

Makale

Ahmet NARİNOĞLU

 

ANDIRIN VE KADİRLİ AYRILABİLİR Mİ?

Coğrafyanın insan ve toplumların hayat biçimlerini belirlediklerine veya şekillendirdiklerine  Çukurova’da tanık oluyoruz. Ova ve toroslar nasıl birbirine muhtaç ise orada yaşıyanlarda birbirlerine muhtaç haline gelmiş. Yazın tososlar, kışın Çukurova. Bu gelgit iki toplum yerine tek toplum kültürü ortaya çıkarmış. Yani Çukurova ve Toroslar bir bütündür. Andırın, Kadirli birlikteliğinin böyle bir temeli vardır.

Dün doğaya bağlı birliktelik bugün pek çok sebeplerle Andırın ve Kadirliyi birbirine bağlamıştır. Buna iki yönden bakarsak gerçek daha iyi anlaşılır.

Andırın yönünden baktığımızda Kadirli yani Çukurova çok cazip gelmektedir. Bunları şöyle sıralayalım.

  • Ekonomik yönünden Andırın insanın iş ve istihdam alanı Çukurova olmuştur.
  • Göçün fazla yaşanmadığı tarıma dayalı dönemlerde, Andırınlılar çalışma için Çukurova’ya gelirlerdi.
  • Çeltik, Pamuk (sonraları fıstık) iş ve geçim alanıydı.
  • Üretim bolluğu ve refah Çukurova’da olunca varlıklı ailelerde göçmüştür.
  • Andırın esnafı ve halkının ekonomik ilişkisi, alışverişi Kadirli üzerinden olmuştur.
  • Tarımda makinalaşmaya geçince her türlü tarım – alet ve makinaları Çukurova’dan alınmıştır.
  • Rahat ve kolay ulaşım tarihten beri kadirli üzerinden olmuştur.
  • Andırın güney kısımları, tamamen Çukurova’nın doğal parçasıdır.
  • Yazın Andırına yayla göçü, kışın Çukurova’ya göç şeklinde kesintisiz devam etmiştir.
  • Okullar Kadirliye önce geldiğinden insanlar çoğunlukla  ortaokul ve lise eğitim için Kadirliye gitmiştir.
  • Sıcak, ucuzluk, bolluk ve kolay ulaşım Kadirliye göçü artırmıştır.
  • Tarihten beri gelen akrabalık soy-sop beraberliği Kadirliyi cazip kılmıştır.

Kadirli yönünden baktığımızda Andırına yönelmek için pek çok sebepte burada sayabiliriz.

  • Kadirli en fazla göçü Andırından almıştır. Kesin olmamakla beraber Kadirlinin yarı nüfusu Andırınlıdır diyebiliriz.
  • Kan bağları, akrabalık, soy-sop birliği devam etmektedir.
  • 1925’lere kadar Çokak bölgesi ile batı tarafı, Kadirli ilçesine bağlı kalmıştır. Buralar Kadirlinin bir parçası iken Andırına geçişle bağlantı kesilmemiştir.
  • Hayvancılık için yapılan göç, sonraları yerini dinlenme amaçlı yaylacılığa bırakmıştır. Geleneklerin devamı olarak Andırın merkez ve civar yaylalar seçilmiştir.
  • Artık Kadirli toplumu, andırın yaylalarında kalıcı komutlar yaparak yerleşmektedir. İleride kışında yaşamlarını sürdürebilirler.
  • Modern tarım, şehir yoğunluğu baskı oluşturarak insanları doğal ortama itmektedir. Kadirli için en kolay erişilen yer Andırındır.
  • Andırın coğrafyası Çukurova’dan toroslara, oradan İç Anadolu’ya geçişe çok müsaittir. Bunu kalelerden, tarihi kalıntılardan anlıyoruz.
  • Çukurova’yı besleyen su kaynakları, toroslardan gelir. Su insanı hep kaynağına çekmiştir.
  • Tarihten beri iç içelik, ortak gelenek – görenek - töre yaratmıştır. Kısaca ortak kültür oluşmuştur.
  • Andırın Kadirlinin dışarıya açılan kapısı olmuştur.
  • Tarıma dayalı Kadirlinin ihtiyacı olan iş gücü ve istihdamı Andırın sağlamıştır.

Her iki cepheden de baktığımızda Andırın ve Kadirli birbirinden ayrılamaz sosyal, kültürel, ekonomik, doğal bir coğrafyaya sahiptir. Bu birlikteliğin sonucu ortaya çıkan tablo şöyledir.

  • Andırınlıların önemli bir kısmı (özellikle aşağı bölge) Kadirliye göçmüştür.
  • Çocuklarını Kadirlide okuturlar.
  • Akrabalık bağları giderek artıyor.
  • Ticaret, alışveriş Kadirli üzerinden yapılıyor.
  • Hayat yazın Andırında, kışın Kadirlide geçme şekline dönüşüyor.
  • Andırın emeklilerin tercih ettiği yöreye dönüşüyor.
  • Yolun gelişmesiyle günü birlik ulaşım daha da artıyor.
  • Yerel medya aynı bölgeye hitap ediyor.
  • Ekonomik faaliyetler, üretim ortak yapılır hale geliyor. (fıstık, turp, mısır vb)
  • Üretilen ürünler karşılıklı birbirini besliyor.

İşin birde kültürel yönü var. Bunu dışarıda daha çok anlıyoruz. Sorduklarında “Kadirliliyim”, neresinden denildiğinde “Andırındanım” cevabını sık duyarsınız. İnsanlarımızın kendini Çukurova kültürüne ait kabul etmesi, Çukurova’nın Andırını da kapsadığı anlamına gelir. Andırın tarihten beri geçiş bölgesi olmuştur. Pek çok kültürlerin ve hayat tarzlarının izini taşımaktadır. Bu yüzden dışa açık, duyarlı, hoşgörülüdür. Türkçe en güzel haliyle Andırında konuşulur. Zengin bir yerel edebiyatı vardır.

Yörede yapılan alt yapılar, ulaşım, ekonomik ve ticari faaliyetler, yaylacılık, göç, ortak kültür, soy-sop birliği, kan bağları Andırın – Kadirli birlikteliğini güçlendirmektedir. Toplumun eğilimi de bu yöndedir.

İşte gördüğümüz gibi dün birbirine muhtaç olan Andırın ve Kadirli yarın daha çok muhtaç olacak. Kaderleri ortak iki ilçe, geleceği için akıllı ve birlikte hareket etmelidir. Andırın ne dağ koludur. Kadir ne sehildir. Toplumları birleşmiş ortak bir coğrafyadır burası. Bu coğrafyanın yaşam kalitesinin yükseltmek hepimize düşen vazifedir.