Ormanın Öcüleri Keçiler
Makale
Ahmet NARİNOĞLU
ORMANIN ÖCÜLERİ KEÇİLER
Keçilerin ormanlık ve dağlık bölgede yaşaması bu coğrafyanın mirasıdır. At nasıl Çukurovanın bir parçası olmuş ve kültürümüz içinde yer almışsa keçiler de Toroslarda öyledir. Türk toplumunun toprakla olan ilişkisi at sırtından indikten sonra çadırla başlar. Çadır deyince kıl, kıl deyince keçi akla gelir. Etinden, sütünden, kılından, derisinden ve boynuzundan istifade edilen keçi, yaşama biçiminin değişmesi, doğa hassasiyetinin artması sonucu tartışılır hale gelmiştir. Andırın gibi Toros yörelerinde de tartışma sürmektedir. Tartışmalar keçi üzerine değil keçinin yaptığı zararlar üzerine odaklanmaktadır. Burada objektif kalabilmek için konuya iki cepheden de bakılmalıdır.
- Keçiye Karşı Çıkanlar
- Keçi ormansız bölgede yaşayamaz. Keçi ormanın baş zararlısı olduğuna göre keçi yok edilmelidir.
- Keçi ekonomisi olmayan bir hayvandır. Terk edilmelidir.
- Kaliteli, hijyenik, verimli, kontrollü hayvancılık yanında keçi hayvancılığına yer yoktur.
- Keçi tabiata telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Karşılığında hiçbir getirisi yoktur.
- Keçi olan yerlerde orman çoğalmamaktadır.
- Keçinin tahribatı sonucu erozyon meydana gelmektedir.
- Keçi yalnızca ağacı değil her türlü bitkiyi kökünden yok etmektedir.
- Küresel ısınma ile mücadelede en etkili yollardan bir tanesi de doğayı güçlendirmektir. Keçi buna engeldir.
- Keçinin Yaşamasını İsteyenler
- Keçi kültürümüzün bir parçasıdır.Bu kültür değerimizi korumalıyız
- Kırsal kesimde yaşayan insanlarımıza iş ve istihdam yaratmaktadır. Keçi olmazsa kentlere göç artar. Bunun maliyeti daha fazladır.
- Keçi eti ve sütü insan sağlığına uygun besinlerdir. Anne sütüne en yakın süt keçi sütüdür. Kaliteli dondurma keçi sütünden yapılmaktadır.
- Mutfak kültürümüzde ve damak tadımızda özel bir yeri olan Teleme yalnızca keçi sütünden yapılmaktadır.
- Keçiler sanıldığı kadar ormanı tahrip etmezler, aksine ormanın güçlenmesine katkıda bulunurlar.
- Keçi değil, balta ve motorlu testere ormana daha çok zarar vermektedir.
- Keçi üzerine geçinen konar göçer aileler bulunmaktadır. Keçi kaldırılırsa ciddi sosyal meseleler ortaya çıkar.
- Keçiyle uğraşmak yerine ormanları korumalıyız.
Görüldüğü gibi her iki görüşün anlaşması çok zor. Karşılıklı iki temel nokta ortaya çıkıyor. Ormanlar korunmalıdır. Keçi ortadan kaldırılmamalıdır.Her iki tezi bir arada tutacak çözümler Andırın Coğrafyasında saklı. Andırın keçi ve ormanın birlikte sınav vereceği uygun bir coğrafyadır. Peki nasıl?
Bilimsel araştırmalara göre, Andırın’ ın 200-900 rakımları arasındaki coğrafyası yaprağı yeşil kalan kısa boy meşe, pırnal, defne, hartlap, tespi vb. gibi kısa boy toplu yetişen sık bitki örtüsüne sahip. Keçi bunları yediğinde aksine orman daha da güçlenmekte, çam, sedir, ardıç gibi ağaçların fidanlarını yemekle, nesli yok etmesine rağmen yeşil yapraklılara ciddi zararı olmuyor. Dolayısıyla bu kuşak keçi için adeta yayılma alanı oluşturuyor. 900 ve yukarısı rakımlardaki ormanlarda böylece kurtuluyor. Yanlış anlaşılmasın; Keçiye uygun 200-900 rakımlarında bulunan bitki örtüsü özellikle Andırın için geçerlidir. Torosların diğer yörelerinde aynı flora bulunmamaktadır.
Andırının belirli kuşağı keçi ve ormanın birlikte yaşayacağı yer olurken, hem keçinin zararından kurtuluyoruz hem de keçinin ekonomisinden yararlanıyoruz. Şimdi bu kuşak için keçi projesi geliştirilmelidir.