Remzi Hoca

Portre

Ahmet NARİNOĞLU

 

 

REMZİ HOCA

Aslında Remzi hocanın kıpır kıpır olması gerekirdi. Yetiştiği muhitin dereli, tepeli, engebeli oluşu, Davar, keçi peşinde koşuşu, orta okula yaya gidiş-gelişi onu böyle yapmalıydı. Öyle olamayacağı çocukluğunda belliydi.

Remzi sakin ağır ve uslu bir çocuktu. Evlerine gittiğimde bunu daha o gün anlamıştım.

Ortaokuldan sonra yollarımız ayrıldı. Remzi öğretmen oldu. Andırına döndü. Bizde Anadolu’da Andırına her gelişimde arkadaş şimdi Remzi öğretmeni görürüm. Sohbet eder,  konuşuruz.

Remzi hoca, en verimli yıllarını Halk Eğitimde müdürken sergiledi. Titiz, hassas, kafa yoran biri oldu. Geçmişine, atasına hizmetli oluşu onu Andırını tarihi, kültürünü, insanını araştırmaya itti. Elinde hayli kaynak olduğunu biliyorum. Müdürlük döneminde Andırın çalışması kendinden sonrakilere bir temel oldu. Ama o mütevazı kişiliği eder çıkarmasına mani oldu.

Biz kültürümüz icabı, mütevazıleşirken yalnızlaştık, kendimizi geliştiremedik. Remzi bunun canlı misalidir.

Biliyorum ki, memleketimizde Remzi hoca gibi ne mücevherler var.

Kendini gizleyen

Su yüzüne çıkamayan

Elinden tutulmayan

Keşfedilmemiş.

Remzi hoca, Çiçekli Köyünden kendisi Anadolu insanında arayan güzel vasıflara haiz. Uzuna yakın boy, zayıf vücuduyla, ağır hareketleriyle efendiliğini duruşundan ilan ediyor.

Bir insanın cemiyetteki yerini Andırın çarşısında gezerken tespit edebiliriz.

Selam alış-verişi

Hatır soruşu

Uzaktan merhabalaşısı

Görenlerin yanına gelişi

Ayaküstü sohbetler

Önünde ceket iliklenişi

Oturuşlarını düzeltiş

Çaya davetler

Bakışları üzeri çekiş

Konumunuza dair ipuçları verir. Böylesine bir kabul içinde hazır olmalısınız. Kişiliğinizle, davranışlarınızla, giyim-kuşamınızla. Bu cümleden olarak Remzi hoca Andırında hep efendi görüntüsü vermiştir.

Mütevazı, iyi aile reisi olmak takdire sayandır. Ama sizde var olan yetenekleri, işleyerek topluma sunmazsanız eksik kalırsınız. Yani borçlu kalırsınız. Remzi hoca ve benzerleri bunu çağrı kabul etmelidir.

Hocamı selamlıyorum