Yaycıoğlu Ailesi İki Büyüğünü Kaybetti

Deneme

Ahmet NARİNOĞLU

YAYCIOĞLU AİLESİ İKİ BÜYÜĞÜNÜ KAYBETTİ

Yaycıoğulları Andırınla özdeşmiş bir ailedir. Osmanlının son dönemlerinden Cumhuriyetten günümüze kadar varlığını sürdüren Andırında yerini almış, Andırını temsil etmiş bir ailedir. Biz dışarıda yabancı biri Andırını sorarken Yaycıoğullarından bahsederiz. Andırının tanınma kapısı böyle açılır. Bunda ailenin toprak sahibi oluşu, bürokraside yer alışları, çocuklarını erken okutup Andırına geri dönüşleri, siyaseten Andırını temsil etmeleri, aileden milletvekilleri, belediye başkanı, il, ilçe başkanı, üyelerin çıkması, toplumun içinde yer almaları, halka yakın olmalarının rolü bulunmaktadır.

Yaycıoğlu ailesi toprak sahipliği nedeniyle Andırının her köyü ile neredeyse irtibatı olmuştur. Arazi davaları olandan ziyade sistemden kaynaklanır. Andırında kadastro öncesi davalı olmayan toprak parçası bulamazdınız. Toplumun her gelir ve sosyal düzeyindeki insanlar aile ile irtibatları olmuştur.

Yaycıoğlu ailesinden eğitim ve temsil yönü güçlü insanlar yetişmiştir. En başta profesör Doktor Ahmet Yaycıoğlunu anmalıyım. Andırında hastalanan, her başı sıkışanın Ankarada uğrak yeri olmuştur. Mütevazi kişiliği ile, güler yüzüyle bilinçli kullandığı Andırın şivesiyle dostluğunu her zaman gösterirdi. Aydın bir insan olarak çıktığı memleketi terk etmedi. Yalnızca Ankara’da değil. Andırına her yaz gelişinde hizmetini, dostluğunu gösterirdi. Bilim sahasında da pek çok yeniliğe imza atmış, yani dokunulamayan saygın bir insan olmuştur.

Aynı görevi Adana’da doktor Nejat Yaycıoğlu yapmıştır. Andırınlılar Nejat beye doktor bey yerine Nejat Abi diyerek yakınlığını ifade ederler. O da beyefendiliğini, müzevaziliğini, tebessümünü hiç bırakmadı. Adana’da Hayat Hastanesinde başı sıkışan her Andırınlıya kapısını açtı, kucakladı. Hatırlıyorum hasta olan her birimize bir psikolog gibi davranmıştır. Nejat bey, bugün yaycıoğlu ailesinin tarih, bilgi, birikim tarafını temsil etmektedir. Yakın yerel tarihimizin uzmanıdır. Zengin, arşiv, doküman ve kaynağa sahiptir. Verdiği eğitim ve konferanslarla halkı aydınlatmaktadır.

Yaycıoğlu ailesi de diğer Andırınlı aileler gibi dağıldılar. Kadirli – Osmaniye – Adana’da çoğunlukla, kısmen Ankara ve İstanbul’da yaşamaktadırlar. Kalanlar Andırın merkez ve Yeşilova belediyesinde arazi, ticaret ve işlevi ile uğraşırken çoğunlukla merkezde konaklarlar.

Yaycıoğlu ailesi her meslekten insanlar yetiştirmektedir. Avukat, doktor, mimar, mühendis, ziraatçi, işletmeci, eczacı, öğretmen mesleklerini sayabiliriz. Bunların içinde Andırın halkının en çok bildiği avukat olanlarıdır. Halkın en çok onlarla temasta olmasının da tanınmada rolü vardır. İki Mehmet Yaycıoğlu avukat olunca Andırınlılar karışmasın diye büyük avukat, küçük avukat lakaplarını takarlar. Herkes kendi kuşağına denk gelen avukatı tanır.

Genç kuşakları yaycıoğlu çizgisini devam ettiriyorlar. Tahmin ediyorum İstiklal mücadelesi önderi İbrahim Yaycıoğlundan beri beşinci kuşak hayattadır. Bugün kuşağın en önde geleni ve temsilcisi Ahmet Yaycıoğlu’dur. Ahmet Yaycıoğluna yakınları “abi” derler. Gerçekten tanıyana, bilene ağabeylik yapar. Bunu hakkıyla da hak eder. Ahmet Yaycıoğlu Adana’da oturur. Bölgede iş ve ticaret yapar. Kahramanmaraş Bayındırlık Müdürlüğünden ayrılan Yaycıoğlu Kamu Hizmeti yaptığı sıralarda Andırını köy, mahalle, oba, hatta ev olarak tanımıştır. Andırında serbest çalıştığı yıllarda da aynı çizgiyi sürdürmüştür. Hoşgörülü, iyiliksever, babacan, mütevazi, hayırsever kişiliğiyle herkese açık bir efendi insandır. Bu yanını takdir etmeyen yoktur.

Ahmet Yaycıoğlu hala Adana’da yaşıyor. Siyaset dönemlerinden sonra da ilgisini kesmese de çoğunlukla sivil toplum içinde yer alıyor. Hayat tecrübesini, fikirlerini dostlarıyla paylaşıyor. Yukarıda bahsettiğimiz gibi “abi” yolun da kapısı açık, gönlü açık yaşamına devam ediyor.

Bugün Yaycıoğlu ailesi, iz bırakan iki büyüğünü aynı hafta içinde peş peşe kaybetti. Her ikisi de siyasette, hizmette Andırına emeği geçmiş, belli dönemlere damgalarını vurmuş iki insan.

Hüseyin Yaycıoğlu 1965 – 1969 yılları arasında Millet Partisi Milletvekili, siyasetçi iş adamıydı.

Yalçın Yaycıoğlu 1975 – 1979 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisinden Andırın Belediye Başkanı siyasetçi ve çiftçiydi.

Her ikisi de  aktif siyaset hayatlarını bırakmadılar. Siyasi kimliklerini her zaman taşıdılar. Dikkate değer olan nokta siyasi ayrımı yapmadılar. Hemşerilerini kucakladılar. Her ikisi de aile hayatlarında toplumda sade yaşadılar. Her ikisi de saygı ve sevgi çizgisini sürdürdüler.

Hüseyin Yaycıoğlu, milletvekili oluşu itibariyle Andırında yıllar yılı anıldı. Sohbetlerinde, parlamento dönemindeki Andırına yaptığı hizmetleri Anlatırdı. Muhalefette kalması hizmet mücadelesini aksatmadığını söylerdi.

Tirşik dergisinin beşinci sayfasında yayınlanan röportajında mebusluk dönemini söyle anlatır.

10 EKİM 1965 yılında Rahmetli Osman Bölükbaşının liderliğini yaptığı Millet Partisinden 13.dönem Kahramanmaraş Milletvekili olarak seçildim ve 1 dönem vekillik yaptım. Vekilliğim boyunca yapımı yarıda kalan Harboğazından başlayıp Efirağızlı üzerinden geçerek Andırına ulaşacak olan karayolunun yapımı için çok mücadele ettim. Bu yolun Efirağızlı köyünün Köseler obasına kadar olan en zor kısmı bitirilmesine rağmen çeşitli nedenlerden dolayı bu yolun yapımı yarıda kalmıştır. Yine benim zamanımda Maraş’a Kahramanlık ünvanının verilmesi için 1969 yılında Meclise önerge verdim.

Hüseyin Yaycıoğlu aynı röportajında Andırın geleceğine dair görüşlerini şu cümlelerde dile getirir.

İlçemizin gelişmesi için Andırın’ lı yetkililerin, Siyasi parti yöneticilerinin gayretleriyle Ankara’daki Hükümet üyeleri ile sıkça temasa geçip Andırın’ın sorunlarını proje olarak sunmaları ve bu sorunlar hakkında hükümet yetkililerini haberdar etmeleri gerekmektedir. Tesbit edilen bu sorunlar çözüldüğünde ilçemiz makus talihini yenecek ve gelişmişliğini tamamlayacaktır. Başta özellikle ilçe kaymakamı Oktay ÇAĞATAY ve Belediye Başkanı Baki TEZCAN olmak üzere diğer daire müdür ve memurları uyumlu ve gayretli bir hizmet anlayışı içerisinde bulunmaktalar. İlçemizin gelişimi ve kalkınmasında emeği geçen tüm yönetici ve memurlara teşekkür ediyorum.

Yaycıoğlu her yaz Anıdırına gelir. Gelir gelmez çarşıya çıkar, eş ve dostlarıyla, Andırınlılarla buluşur. Son yıllarında soğuk problemleri nedeniyle evde olunca Andırınlılar evinde ziyaret ederlerdi. Yanına gelenlere ailesi ve çevresini sorar, insanların durumunu öğrenirdi. Hemşerilerinin başarılarını gördükçe mutluluk duyardı.

Yalçın Yaycıoğlu, ailenin bir kolundan gelmektedir. …. Olan Yaycıoğlu Andırın politikasında öne çıkar.  ….. arasında Andırın Belediye Başkanlığı yapar. Bu dönem Türkiye’nin iç çalkantılarla geçtiği yıllardır. Toplum saflara ayrılırken Yalçın bey, taraf tutmaz, geniş görüşüyle herkesi kucaklardı. Memleketinden insan yetişmesini isterdi. Bunun için elinden geleni yapmıştır.

Aile üyelerinin bir kısmı Adana ve Ankara’da yaşıyor. Kendisi çok sevdiği topraktan, Tokmaklıdan, Andırından hiç kopmadı.

Çiftçilik ile meşgul oldu. Andırına gerek belediye, gerek politika, gerekse sivil hayatında katkıları olmuştur. Andırın insanı ile ayrım yaşamda birlikte olmuştur. Hüseyin Yaycıoğlu gibi andırında herkesi tanır ve sevilirdi.

Andırının tarihine tanıklık eden bu isimlerden bilgiler alıp kayda geçirilmemekte büyük boşluk olarak kalacak Andırın tarihinin canlı tanıkları birbir aramızdan ayrılırken atalet içinde olmamız çok kötü. Bunun vebali Andırında yaşayan eli kalem tutan insanlara aittir. Andırının aydın insanlarına aittir.

Yeri gelmişken Andırınlıların bir duygusuna tercüman olmak istiyorum. Yaycıoğlu konağı olarak bilinen Abdullah Yaycıoğluna ait bahçeli, asırlık iki katlı konak boş durmaktadır. Yaycıoğullarının taziyesinde bütün Andırınlılar burada toplandılar. Toplumun isteği bu konağın “YAYCIOĞLU KÜLTÜR MERKEZİ” olarak kullanılması, topluma hizmet verilmelidir. Aile, toplumun bu isteğini karşılarsa Yaycıoğlu geleneğini yaşatır. Geçmişte bu kadar hizmeti olan ailenin geleceğinin de olması gerekir. Konağın kültür merkezine dönüşmesi aileyi yaşatma anlamına gelir. Takdir elbette Yaycıoğlu ailesine aittir.

Aramızdan ayrılan Andırında yerleri doldurulamayacak olan Hüseyin ve Yalçın Yaycıoğullarına rahmet, ailesine başsağlığı diliyoruz.