Özüm Toprak

Deneme

Ali GÖKÇELİ

ÖZÜM TOPRAK

Toprağı özlüyorum çocukluğumla özlüyorum çünkü toprakla en çok haşır neşir olduğum dönemler çocukluk dönemleri iki nedenden böyleydi

Önce köy hayatı yaşıyorduk evler taş kerpiç ve topraktandı evler toprak kıskandı yağmur kalan toprak kokusunu yayandı gelirdi toprak kokusu buram,buram

Sonra beton yoktu ta geçlik zamanında değil köyde beton yoktu betonun olmadığı bir dünyaya doğduk betonun adı bile bilinmezdi dillenmezdi her yer topraktı evler yollar bağlar bahçeler hatta köprüler köprüler ya taştan yada ağaçtan olurdu hepsi doğadandı hepsi yerliydi

Toprağın vatan oluşu vatan uğruna insanın toprağa dönüşü bütün kutsal kitaplarda var bizdede en heybetli şiirler vatan şiirleridir yani toprak üzerine

Bizde toprak diyince memleket akla gelir memleket yani doğduğumuz büyüdüğümüz yer. Şimdi,doğduğun yer değil,doğduğun yer vatan diyorlar. Bu söylem duyguları zedeliyor. Atalar ‘’ana gibi yar baba gibi diyar olmaz’’ derken toprağın gücünü tartışılmaz daha nasıl anlatır.

Biz küçükken iki yerde/durumda mışıl mışıl uyurduk. Biri ana kucağında öteki toprak üstünde kıvrılıp uyumak. Toprak kokusunu duya duya, terleye terleye, yüze yüze, üste başa toprak yapışa yapışa uyumak. Kaç kişiye nasip olmuştur.

Bir atasözü derki ‘’topraktan geldik, toprağa gideceğiz.’’ Bu coğrafyada sadece toprak üzerinde kusursuzca felsefe yapılmıştır. Dünya,alem,evren,hayat,insan bugün yarın’a dair anlatımlar toprak üzerinden kolayca hemde anlaşılır dillendirilir.

Mevlana

‘’kainatta toprak gibi ol .’’

Velhasıl. Erenler,bilgeler,gönül,ulular söz ustaları,aşıklar,şairler,düşünürler… hepside toprak ile hem hal olurlar topraktan söz ederler

Koca aşık Abdulvahap  kocaman’a sormuştum ‘’vatan üzerine bu kadae güçlü, coşkulu şiirler yazıyorsun da,toprak üzerine neden yazmıyorsun? Cevabı manidardı ‘’bu memlekette toprak üzerine aşık veyselin toprak şiiri üzerine şiir yazılmaz.’’ Bundan iki mana çıkarmıştım

1- toprak şiiri yazabilmek için bu toprakların aşık’ı,şairi olmalı

2- ömrünü bu topraklar ile haşır neşir olarak geçirmeli

Koca aşık ile etmişti. ‘’öyle her babayiğitte toprak üzerine şiir yazamaz.’’ Koca aşık o gün bu gün haklı çıktı

Biz yetiştik. Bebekleri ile belendi analar . analar atadan gördüklerini yaparlardı şimdi hekimler en sağlıklı büyümenin toprakla temanla olduğunu söylüyorlar. Sağlığın merhem topraktır.

 

 

 

Toprakta beklenmek

Toprakta uyumak

Toprakta gezmek

Toprakta oturmak

Toprakta haşır neşir olmak bu devirde toprağa ulaşmak uzun yol,emek,zahmet ister.topraktan kopunca nelerden koptuk

Toprağa duyan var mı? atalar dünya malına doymanlara ‘’gözünü toprak doyursun’’ derken doğru der de düşünmeye şevketmezler mi? Küçükken elimizi topraklar yıkandık sabun yerin

Tertemiz olurdu. Toprak ki tutmaz tutmaz derler evet tutmuyor. Ne çare ki temiz toprağı kirletiyorlar  kirleten  insanoğlu.

Kirletmek nere? Geri gelmemecesine yok ediliyor tarihten kalan antik kentlerde bir zaman üzerinde kuruldu.şimdi binlerce yıl sonra hala oralartoprak sayılmıyor

Toprak severim. Atalar ‘’toprak özümüz.’’ Derlermiş toprağı hem sevmeli,hemde sevdirmeliyiz. Bizi var eden toprağı sevgi olsa yok eder miyiz? İnsan sevdiğine kıyar mı?

İnsanlığın hikâyesi toprağın hikâyesidir. Senin benim hikâyemde ah toprak. Hayatımızda daima var. Daim kalamadın tutunamadığımız bundandır

Ve toprak üzerine imbikten süzülenler…

 

Toprak

Yılan toprağı kanatla yermiş, insanı ancak toprak doyururmuş. Toprak.

Toprak acıların üzerine dökülen buzlu su gibi.

İnsan için ne tezat: Yaşamak için hayatı hep onda aramak. Ona  dayalı yaşamak. Biten hayatını ona gizlemek. Toprak cömerttir. Toprak mütevazi. Toprak baba. Toprak mesajdır.

Toprağın zaafı var mı? Toprak zamana karşı duran usta bir direnişçi mi?

Toprak kendinde bütün sonların birleştiği koca bir meydan adeta. Belki de zamana açılışın hazırlık yeri.

Adem ile Havanın dünyasında toprak yaratılışı tamamlıyordu. Aynı hakikat yaşıyor. İşte zamana direnen toprağın gücü. İnsan zamanı toprakla anlamalı.

Yine toprak

Aklıma takılıverdiler.

Yağmur iri iri düşer toprağa

Yağmur yağar kirpiklerin ıslanır

Yağmur yağar sel olur

Yağmur rahmet

Deli yağmur

İnsanın kardeşi üzerine söylediklerinden daha fazla yağmur üzerine olanlar.

Mevsimler geçer insanımız, hem tabiatımız, göğe yukarı bakarlar. Yağmur diye… Güneş diye…

Gökte rahmet,yerde bereket özlemişiz. İnsan tabiat uyumu bize güç veren. Bülbülü güle aşık eden biziz. Vatanın kara çalısını altına değişmeyen biziz. Biz gurbeti, sılayı çıkarmışız. Gurbet deyince bir sızı saplanır bağrın delinir. Sıla deyince hasrete boğulursun.

Toprağı betonla örtme davasına başladıktan sonra toprakla, gönül bağımız yavaş yavaş kopar. Yaz sıcağında suya hasret ağaçlar gibi buruşuklaşıyoruz. Fırtına öncesi sessizlik bu.

Ruhumuzdaki fırtınaları melteme çevirmeliyiz. Yani toprağa dönmeliyiz.

Toprak özlerken

Altından sular akan ulu bir çınarı yazasım geliyor. Şarıl şarıl akan çayları. Yemyeşil düzlükleri. Ormanda gezintiyi.

Anlıyorum, hayalim, şehrin beton sokaklarında emekliyor. Sigara dumanlı kahvelerde tavla şakırtılarından sıyrılamıyor. Vitrin önlerinde delice kabaran iştahlara takılıyor. İnsanlara olan hırsımdan karma karışıklaşıyor.

Yine anlıyorum. Duygularım kısır yaşama günlüğünde bocalıyor. Köreliyor.

Anlıyorum, mahpus gibiyim. İdrakimle, muhayyilemle, tecessüsümle, hislerimle, duyarlılığımla.

Anlıyorum, söyleyemediklerim var.

Anlıyorum, toprağım bana küs.

Anlıyorum, toprağımdan da mahrum ediliyorum. Kırlara ulaşmak hayal, onu işlemek ulaşılmaz, dalından meyvesini koparmak zor, hele hele boylu boyu kıvrılıp uzanmak hiç mi hiç olmayacak. Çiseleyen yağmurdan sonra çıplak ayakta kaypak kaypak dolaşmak, burnuna buram buram tütmek.

Benim kuşağımın toprak çocukları bunu tadabilirler. Bizden sonraki kuşağa nasip belki de olmayacak.

Toprak kokusu insanı varoluş günlerine (anlarına) çeken gizli bir gücün kokusuyla içi sızlatan, bir şeydir. Toprak kokusu idraki hissediştir.

Toprak kokusu üstünü örtecek bir derin sükut’tur. Toprak kokusu geleceğe kafa yorduran ilk duyuştur. Toprak kokusu seni kendine çağırıştır. Toprak kokusu mesuliyettir.

Toprak kokusu adamı dizginler. Anlıyorum, toprak kokusundan mahrum kalmışım. Bütün kokuların anası toprak kokusudur. Resulün sevdiği kokuların.

Geçmişim toprakla ömür sürdüler. Haşır neşirdiler. Ben ise hayaliyle avunuyorum. Toprağımda mahcubum.

Toprağın hasreti

Toprağın hasretleri geçiyor. Toprak gibi ol. Özün öze uysun, özümüz toprak. Toprak ve insan, o varsa var.

Toprak ev

Toprak hamken pişer, yanarsa yüzyıllar boyu dayanır. Ham kalırsa yağmurda, selde erir gider.

Mevlana “hamdım, piştim, yandım” derken kerpiçten ev’lerin sırrını mı veriyordu?

Toprak kokusu

Toprak kokusu, bu toprağa el sürmüş binlerce insanın hikayesini okurlar.

Bütün kokular toprak kokusuna dönerler. Toprak kokusunu severim. Her kadın biraz toprak kokar.

Toprak kokusu bu toprağında çekilen azap ve sevaptan haber verir. Bastığım kara toprak beni de bağrına basacak, diye bilinen adama toprak kokusu bir hayatın kokusudur.