Andırın İlçesine Bağlı Kasaba ve Köylerin Coğrafi Tarihi Kültürel ve Sosyal Durumu Coğrafi Durumu
Araştırma
İbrahim ERGÜN
ANDIRIN İLÇESİNE BAĞLI KASABA VE KÖYLERİN COĞRAFİ TARİHİ KÜLTÜREL VE SOSYAL DURUMU
COĞRAFİ DURUMU
Andırın halkın yerleşimi bakımından özellikle Dağlık Orman ve kırsal olmakla beraber iklim yönünden de üç bölgeye ayrılmaktadır. İlçe merkezine bağlı 20 km. aşağı kısım Yeşilova ve çevre köyler Çukurova iklimine bağlı olup, köylerin bir kısmının yerleşim birimleri ormanlık ve kırsal durumda bir kısmını da düz ve ova tarım arazisine sahiptir. İklim bakımından Çukurova iklimine sahip olması nedenle Çukurova da olan her türlü ürün yetişmektedir.
İlçe yukarıda bahsedilen üç bölgenin orta kısmında bulunmakta olup, Andırın ve çevre köyleri yerleşim bakımından özellikle orman
ve kırsaldır. Tarım arazisi yok denecek kadar az miktardadır. Halk ekseriyetle malcılıkla geçimini temin etmektedir. Malcılıkta son zamanlarda azalmış olması nedeniyle haldan birçokları Kadirli ve Osmaniye’ye göçmüşlerdir.
Üçüncü bölgeden sayılan ve ilçe merkezine 30 km. mesafede bulunan Geben kasabası ve civar köylerin bir kısmı ormanlık kırsal yerlere yerleşmiş ise de kasaba orta toroslardan sayılan (Höbek, Mail ve Kayranlı) eteği de Baran Vadisine kurulmuştur. Kasabanın önünde Barı ve Güney kısmında (80.000) dekar tarım arazisi bulunmaktadır. Geben kasabasına yakın ve yerleşim durumundan Geben’e eşdeğer durumdadır. Bu köy Akgümüş köyüdür. Akgümüş köyü dağları eteğine kurulmuş olup, önünde batı kısmında epeyce çok denecek kadar tarım arazisi bulunmaktadır.
TARİH, KÜLTÜREL VE SOSYAL DURUMU:
Andırın ilçesinin ve bağlı kasabaları ile köylerinin coğrafya tanımı yukarıda belirtilmiş olup, iklim bakımda da bahsetmiş olursak Yeşilova ve çevre köyler Çukurova iklimine sahip olması nedeniyle yaz aylarında çok sıcak geçmektedir. İlçe merkezi ve çevre köyleri kış aylarında zaman zaman kar yağmakta ve bu sebepten de soğuk geçmektedir. Yaz aylarında ise serin geçmekte olduğu için Çukurova’dan bir çok yaylacıyı Andırın ve çevresine taşımaktadır. Andırın yaz aylarında fevkale de kalabalık geçmektedir.
Yukarıda bahsi geçen Geben kasabası ve çevre köyleri kış aylarında çok karlı geçmekte olduğu nedenle çok soğuk geçmektedir. Yaz aylarında ise, serin ve muhtadil geçmiş olduğundan bir çok Türkmen Aşireti yaylalarda yaylamaktadır. Geben kasabası sınırları içinde bulunan (Mail, Höbek, Kenger, Çardak, Meyremçil ve Kayıranlı) yaylalarına eskiden beri devam ettiği gibi Türkmen Aşiretlerine kiraya verilme işlemi devam ede gelmektedir.
Çukurova’dan başlayıp Tokmaklı- Yeşilova, Andırın, Geben, Göksun ve Konur Binboğa Dağlarına kadar uzanıp Kayseri istikametine doğru giden tarihi göç yolu 16.17.18. yüzyıllarında kış mevsimini Çukurova’da yaz aylarını yukarıda bahsi geçen yaylalarda göçerme üzere tarihi göç yolundan çok yoğun olarak Türkmen Aşiretleri göçmüşlerdir. Bu tarihi yol Tokmaklı – Andırın ve gebenden geçmektedir. Bu aşiretlerden belli isimde olan Aydınlı Aşiretinde meşhur halk cinsi durumunda olan Dadaloğlu’nun bu tarihi yoldan gelmiş geçmişlerdir. Çünkü Tokmaklı, Andırın ve Geben muhitlerinden bahsedilen türkülerinden anlaşılmaktadır. Gereli görülürse ozanların bu türküleri meydana çıkarılacaktır.
Andırının coğrafi durumu yukarıda belirlenmiş ve değerlendirilmiş olup, tarihi, kültürel ve sosyal durumu özetle değerlendirmiş olursak bir çok olaylar geçirmiş ve bu olaylara şahit olmuştur. Andırın ilçe merkezin 3 km. mesafede bulunan Haştırın mezarlığının tarihi efsanesi yaşlılar tarafından şöyle anlatılmaktadır. Söylentiye göre “Adı geçen bu mezarlığın olduğu yerden tarih göç yolunun geçtiği zamanlar biri yukarıdan ve biride gelin alıp giden iki Aşiret eski tabire göre geniş çoğunlukta bir samenle giderlerken tam karşı karşıya gelirler. Tarihi yoldan sen önce geçen ben önce geçerim diyerek bir tartışma başlar. Neticede bu tartışma dövüşe dönüşür iki taraftan da ölenler çevredeki halkın yardımı ile oraya defnedilir. İşte tarihi haştırın mezarlığı hale devam etmektedir.
Andırında meşhur olan Tirşik olayının zehirli ve yabani ottan nasıl tatlandırılıp şifalı bir çorba yemeğine dönüştürüldüğünün çeşitli yorumları bulunmaktadır. 1950 tarihinde ve 115 yaşında olup, aklı şuuru da yerinde bulunan koca Memiş adındaki dedem Tirşik otunun nasıl tatlılandırıldığını şöyle anlatmıştı ve şifalı duruma getirildiğini şöyle anlatırdı. Anamdan ve nenemden öğrendiğime göre, yabani Tirşik otu toplanıp köylerde yayğı bulunan (çökelik) sıcak suyuna batırılıp kurutulduğunda tatlılaşmış olduğunu öğrenirler. Bunun üzerine doğrayıp börek yaparak sıcak taş tandır üzerinde pişirip yenildiğin de çok hoş bir yemek olduğunu anlayınca yine bastırıp 12 saat bekletilen ve içine yoğurtta ilave edilen Tirşik otunu ateşte pişirildiği zaman tatlı ve hoş bir çorba yemeği olduğunu görürler. İşte bundan sonra Andırın da çok yaygın bir vaziyete geçer ve her tarafa yayılır Andırın doktoru namını alır ve halende böyle devam etmektedir.
Andırın halkı tarihten gelen kültürel olaylara çok önem vermektedir. Mesela halk gelenek ve göreneklere çok bağlı vaziyette sürdürmektedir. Aşağı kademe dediğimiz Tokmaklı – Yeşilova kasabası ve civar köyler Çukurova kültürüne bağlı örf adeti, gelenek ve göreneklerini sürdürmektedir. Orta kademe durumunda olan Andırın Merkez ve çevre köyler kısmen Çukurova örf, adet ve geleneklerini sürdürmektedir. Üçüncü ve son kademe Geben kasabası ve civar köylerin halkı kısmen Kahramanmaraş örf, adet ve geleneklerini bir kısmı da İç Anadolu örf, adet, gelenek ve göreneklerini sürdürmektedir.
Yakın tarihte Çukurova’yı işkal eden Fransızları çete teşkil ederek Çukurova’dan çıkarmak üzere Kayreredeki karargahtaki Osman Nuri adındaki bir Yüzbaşıyı Atatürk 15 Şubat 1919 tarihinde eline bir uygulama raporu vererek sana Paşa rütbesi veriyorum. Bundan sonra senin adın Tufanpaşa diyerek Pınarbaşı – Göksun üzeri Andırın’a gönderiyor. Tufanpaşa çok bir zorlukla Göksun’a güç geliyor. Her taraf kar. Kımıldamaya imkan yok. Göksun’a gelince orada Maraş kıyafetine giriyor. Sırtına Maraş Abası, ayağına karaşalvar ve ayağına Maraş çarığı başına da kalpak giyip bir hafta bekliyor. Bir hafta sonra Geben’e haber gönderip Tufanpaşayı da Hetikle Meyremçile kara ardıcın dibinde Gebenlilere teslim ediyorlar. Tufanpaşa Geben’de Mustuk ağanın evinde bir hafta kaldıktan sonra Halbur yaylasında Andırın’lılara teslim ediyorlar. Tufanpaşa Andırın’a Bayazıt Beylerinden Musa Beyin evinde de bir hafta kaldıktan sonra Tokmaklı – Kesim köylüleri halkı Andırın halkından Haştırında teslim alıp Kesim köyünde bulunan Yaycıoğullarının bulunduğu yere teslim ediyorlar.
Atatürk tarafından Çukurova’yı Fransız işgalinden kurtarmak üzere resmen görevli gönderilen Tufanpaşa’ya Andırın’a büyük bir ağırlığı bulunan Yaycıoğulları Tufanpaşa’ya ev sahipliği yaparak Kuvayi Milliye esaslarına uyularak çete teşkili konusunda büyük yardım etmişlerdir. Tufanpaşa Andırın köylerini ileri gelenlerin haber göndererek yanına çağırır. Köylerin ileri gelenleri çağrıya icabet ederek toplanıp gelirler. Tufanpaşa onlarla bir toplantı yaparak her birine ayrı ayrı görev verir ve her köyden liste vererek çete ister.
Her köyden çete akın edip Tufanpaşa’ya gelerek isimlerini yazdırırlar. Herkes Maraş abası giyerek çete kıyafetine girer hazır vaziyette olur. Bir çok kişilerde gelip gönüllü yazılır. Andırın Kesim köyünde büyük bir Karargah oluşur. Tabur, bölük ve takım oluştuktan sonra bu birimlere yetkili kişiler görevlendirilir. İlk önce Haruniye – Düziçine gidilir, ora Fransızlardan kurtarıldıktan sonra hemen Kadirli kurtarılmak üzere hareket edilip bir gece Kadirli’nin yakın bir köyü olan Söğütlü Dereye pusu kurarlar. Bunu duyan Fransızlar dikiş tutturamaz Kadirliyi boşaltıp kaçmaya başlarlar.
Tufanpaşa Hatıratında bizim Kadirli’ye girdiğimizde Fransızların Sülemiş köprüsünden kaçtığını haber aldık diye yazdığını okuyanlar var. Kadirliden sonra “Kozan, Feke, Mağara ve Tufanbeyli” ilçeleri Tufanpaşa komutasındaki Andırın çeteleri tarafından kurtarılmıştır. İşte Andırın halkının bu fedakarlığına karşı Atatürk Andırın’a ilçe emri vermiştir.
Andırın ve halkı birçok özelliğe sahip olması nedeniyle halkın kalkınmasını gerektiren bir Fabrika ve bir başka yön verilmesi dileğimizdir. Andırın Dış Turizm bakımından da müsaittir. Andırın sınırları içinde (15) tane eski kale bulunmaktadır. Bu kalelerin (8) tanesi yukarıda bahsi geçen tarihi göç yolu güzergahında bulunmaktadır.

