Bebeğin Ağıdı
Ağıt
Keriman AYDIN
BEBEĞİN AĞIDI
Evlenen Türkmen beyinin sekiz yıl sonra bir oğlu olur. Bebek daha beşikteyken Çukurova’dan yaylaya gitmek üzere develerle yola çıkarlar. Göç yolu Andırın dan geçen Akyol üzerindedir. Göç Torosların sarp ve dik yamaclı, bol ardıçlı dağlarında ilerlemektedir. Bebeğin beşiği devenin üzerinde sarılıdır.
Gözetmek için anneside bebeğe yakın giden bir devenin üstünde gitmektedir. Yolda bebeğin beşiği engin çam dallarından birine takılır. Bebeğini çam da takılı kaldığını gören gelin ana yanıbaşında giden kayınbabasına söylemeye utanır. Gelin kayınbabası ile konuşmamakta, gelinlik etmektedir. Töre gereği gelinler, gelin geldiği yerde aile büyükleriyle konuşmaz, seslerini duyurmazlar. Bebeği çam dalında takılı kalan anne kendi kendine çırpınır, uğunur, ağlar ama sesini yükseltip bebek kaldı diyemez.
Konağa yurduna varınca eşine durumu anlatır. Geri dönüp çam dalında takılı kalan bebeği bulurlar. Ama bebek bir kara yırtıcı kuş tarafından parçalanmış, yüzü gözü kalmamıştır.
Ağıdın ana teması, bir Türkmen gelininin ve bir ananın katı ve baskıya dönüşmüş bir gelenek karşısındaki çaresizliğidir.Ağıdı bebeğin anası söyler;
Devemiz deveden yüce
Yükledik deveyi gece
Diyemedim bebek seni
Yurda varıp konmayınca
Deveyi deveye çattım
Yuların üstüne attım
Diyemedim bebek seni
Kay'n babamdan hicap ettim
Kayranlı'nın kayaları
Çan çalıyor mayaları
Berk mi değdi ağ bebeğim
Gara kuşun sayaları
Yekin kara löküm yekin
Dal geldi beşiği sakın
Ora gedik ağ bebeğim
Göksun ırak Geben yakın
Şu ellerin develeri
Gelir geçer mayaları
Bebeğimi soruyorum
Ses vermiyor kayaları
Kıraç yerde söğüt bitmez
Bitsede cıynağın atmaz
Mevlam tekrar verir amma
Ağ bebeğin yerin tutmaz.