Hasibe Hatun
HASİBE HATUN
Kimler geldi, kimler geçti bu coğrafyadan, insan kimliği ile. ....sureti haktan görünerek ve nice olaylara karışarak bir hikayeye dönüşür. Andırın ve kadirli yöresi insanlarının belleğinde yer alan bir kadın HASİBE HATUN.
Hasibe Hatun ile ilgili anlatılanlar yıllar varki hiç unutulmadı, dilden dile anlatıldı.
Tarihçi Cezmi Yurtsever şöyle anlatır:
Adana Fen Lisesinde öğretmenlik yaptığım yıllarda Kurtoğullarından bir öğrencimin Hasibe Hatun ile akrabalığını öğrendim. Öğrencim bana Hasibe Hatun'un Kadirli’de Dr.Mustafa Kurtoğlu'nun yazıhanesinde asılı duran fotoğrafını getirdi. Ve sonra Hasibe Hatun'un belgelere yansıyan sözleri kulaklarımı çınlattı.
Onun yani "HASİBE HATUN'UN " Andırınlı Dr.Ahmet Yaycıoglu'nun teyzesi olduğunu, ve aslen Gökahmetli köyünden Kadirli den Darendeli Mustafa'ya gelin gittiğini,
1930 ve 1940 lı yıllarda, düğünlerde, bayramlarda, cenaze yerlerinde hemen herkesin duyacağı şekilde, bazan şaşırtan, bazan düşündüren ağıtlar, türküler söylediğini duydum. Bazı insanlar onun erkekleri taşıyan sözlerini hatırlar. Adana Müze Müdürü Ali Rıza Yalğın, 1933 yılı içinde Kadırli'ye geldiğinde onun ağzından dua gibi derin manası olan Karaoğlan dan bir şiir derledi. Cenupta Türkmen Oymakları (cilt2) kitabında yayınlandı.
İsterseniz Hasibe Hatun'un dilinden dinleyelim.
BEŞER VE HAYAT
Hakkın dilinde gizli bir sır iken
Anamın karnına indirdin felek
Ak mürekkep iken kızıl kan ettin
Türlü boyalara batırdın felek
Anamdan doğmadan ne ne günler gördüm
Deryalar atladım, ummana daldım
Dokuz ay, dokuz gün yağımı dürdüm
Tepemin üstüne döndürdün felek
Doğunca dünyaya kandan arındım
Duzlandım çapuda girdim, sarındım
Beşiğe gidim de, sıkı belendim
Dünya denen hana kondurdun felek
Bir yaşıma geldim gördüm dişimi
Beş yaşıma vardım, dikdim başımı
Varıp alınca, beş on yaşımı
Bir kuru sevdaya yeldirdin felek
Onbeşten yirmiye yaşım yol aldı
Otuz unda ünüm bağlı göl oldu
Kırk yaşında aklım başıma geldi
Doğru mu eğri mi bildirdin felek
Elliye varışın dermanım geçti
Atmışın içinde tedbilim şaştı
Yetmişinde yolum enişe düştü
Basambak, Basambak indirdin felek
Sekseninde kara yazım yazıldı
Doksanında gül irengim bozuldu
Yüz yaşıma değdim belim büzüldü
Emlik kuzuya beni , döndürdün felek
Karaoğlan der de yaktın yandırdın
Bir şerbet verdin de cana kandırdın
Ezrail derler de bir kul gönderdin
Doğmamışa beni döndürdün felek.
HASİBE HATUN ' UN DİLİNDEN
Hakkın dilinde gizli bir sır iken
Anamın karnına indirdi felek
Ak mürekkep iken kızıl kan ettin
Türlü boyalara batırdın felek.
Anamdan doğmadan ne günler gördüm
Deryalar atladım ummana daldım
Dokuz ay dokuz gün yağımı dürdüm.
Tepemin üstüne döndürdün felek. ...