Efendime Söyleyeyim

DENEME

Mehmet KELEŞ

EFENDİME SÖYLEYEYİM

Bu masallarla büyüdük. Sohbetlerle olgunlaştık. Nasihatlerle dolduk taştık.

Sohbetlerle şekillendik, biçimlendik. Arındık dururduk. Sohbetleri dinledikçe hayıflandık, gururlandık, sıraya çekildik. Sohbetler bizim kaptan kaba boşalttı. Şekil verdi biçim verdi. Kimlik kişilik olduk. Görünen yüz olduk. İfa ettik. İfade edildik.

Onun için dilimizde yüzsüz ile suratsız ayrı manalar taşır.

Sohbetlerdir. Bizi biz kılan. Medeniyetimize toprak olan, besleyen.

Sohbetlerle sohbetlere misafir (konuk) olalım istedik. İster bir kişilik, ister (topluluk) olsun fark etmez. Sohbetlere katılmak yeter. Sohbetlere sohbetimizi katmak yeter.

Derler ya;

Gönül kahve ister ne kahvehane.

Gönül sohbet ister, kahve bahane.

Dilimizde sohbetin bol olsun, bereketli olsun denir. Sohbet herkese dokunsun, işlesin demeye getirirler. Ah o sohbetler

-          Dil sohbetleri

-          Gönül sohbetleri

Sohbetine geldim. Sohbetine kat beni. Sohbetinden bana da feyiz ver. Haydi sohbetlenelim. Sohbetle yenilenelim. Sohbetle bilgilenelim.

Sohbet koyulaştıkça muhabbetle döner. Muhabbet sohbetin gönül sofrasına dönüşen hali. Sofrada ne nimetler var. Nice bereketler. Sofrada kısmet kime bilinmez. Sofrada çağrıdır. Davettir.

Sohbette sofraya benzer. Açık, davetsiz, buyuruşuz, meydanda. Sohbet sofrasından alan alır. Kaşıkla. Kepçeyle. Tadımlık. Doyumluk. Sohbet tattıkça acıktıran bir sofra.

Sohbet üzerine ne methiyeler, övgüler, sözler, deyişler, anlatışlarımız var.

Dilimizi, içimizi, gönlümüzü kültürümüzü sohbete dönüştürürsek hayat sohbete döner. Hayat herkesin tadacağı, faydalanacağı bereketli bir sofra misali olur. Alan alır aldığı kadar.

Ah o hayatlar. Ah öyle hayatlar. Aramaktayım karanlıklarda çırayla çamla. Sende gördüğünde tut elinden, eteğinden er sohbetine.

“Sohbet ehli” dilimizde en güzel deyim. Söyleyecekler söylendikçe güzelleştirir insanı. Sohbetin insana yansıyan bir ışık tarafı var. Değer katar, muteber kılar sohbet ehlini.

Söyleyecek sözü olana sohbet ehli derler. Sözü gönülden (özden) söyler. Dilden su gibi akar. Çağlayan gibi.

Kimler sohbet ehli olmaz ki?

-          Akıl adamlar

-          Arifler

-          Gönül adamları

-          Büyükler

-          Piri faniler

-          Bilgiler

-          Münzevi yaşayanlar

-          Büyükler

-          Güngörmüşler

-          Saçı başı ağırmışlar

-          Gurbet yaşamışlar

-          Gezip tozmuşlar

-          Okumuş yazmışlar

-          Hayatı omuzlamışlar

Eğer bunlardan birini bulursan yapış eteklerinden, dizin dizine, elin eline değsin. Avuçlarının sıcaklığı, sözlerin sıcaklığına kavuşsun. Isınsın zemheri dünyan. İlkbaharın muştuları cemreler dökülsün dillerinden. Gecene seherler muştulasın.

İki engel birlikte asılmalı. Sohbetle hazır olmak, ehlini bulmak. “arayan bulur” inancından daha güçlüsü var mı? Eskiden söz vardı, söyleyen vardı, dinleyen var. Şimdi söz var, hayıt var, okuyan var. Silahlar değişse de menzil aynı, hedef aynı.

Sohbet iste yeter. İster dilden, ister gönülden, ister kitaptan.

Bulunur, bulunmaz değil

Yeter ki iste onulmaz değil