Sevgili Kuşlar
Mektup
MEHMET KELEŞ
SEVGİLİ KUŞLAR
Sizi gören “sınırsız gökler sizin, ne güzel özgürsünüz” desede rızkınız yerde. Yerde merhamete muhtaçsınız. Dünyanın mevsim mevsim hali var. Aylar, günler ayrı ayrı. Gündüzler, geceler. Bilmem farkındamısınız halden hale dönmede dünya. Hayatta öyle. Sizin hayatınızda öyle.
İşte kış. Yer bembeyaz. Yer yüzü beyaz örtüsüne bürülü. Siz yere inmiş rızık peşindesiniz. Ben se…
Kuşların kar üzerinde gagalarıyla rızk arayışlarını seyrediyorum. Rızk bilinen ve bulan bir gerçek olmalı. Aklı olmayan hayvanların onu bulmaları bunu gösteriyor.
Rızk bir yitik olmalı. Canlının görevi onu bulmak. Çalışmak bir arayıştır.
Her canlının rızkı nasibi kadar. Nasibinin üzerinde toplamaya çalışanlar ilahi (sonsuz dengeyi) bozacakları için düzen kendiliğinden buna müsaade vermez. Denir ki rızk elde ettiğin değil, boğazından geçen şeylerdir. Çünkü her canlıya rızk temin etme taahhüdü verilmiştir. Kuşlar sizlerede İlahi kanun çalışacaktır. Lakin sizde arayıp bulacaksınız. Çalışacaksınız demem o.
Rızk arayış bir oyalanmadır. Şu uçsuz bucaksız topraklarda sayamadığımız nice mahluklar kıpır kıpır gidiyorlar geliyorlar. Rızkını arıyorlar. Biz insanların bu topraklar adam doyurmaz, dediğimiz yerlerde sayısı bilinmeyen canlılar yaşıyor, rızkını arıyorlar. Baksana şu bembeyaz kar örtüsünün üstünde bile rızık arayan kuşlara.
Rızk arayış bir kaçış değildir. Rızk aramada kendi payına düşen çabayı gösteremeyen zavallı insanlar başka yerlerde çabasız rızk var zannederek göçüyorlar. Oralarda daha fazla meşakkatler. Netice hüsran. Şükürkü siz göçmüyorsunuz. Belki aklınız olsaydı sizde göçerdiniz. Rızka inanmayanlar da var. Kendimiz kazanıyor kendimiz yiyoruz diyorlar. Her şey insan emeğine bağlı diyorlar. Rızka inanmadıkları için hayatları düşe kalka ilerliyor. Rızk senin çabayla elde edeceğin bir hakkın iken binlar, çabasız ararlar rızkı. Senin emeğin geçerek hak ettiğin malı, kendileri haksızca senden çalarlar. Elin rızkına göz dikerler. Rızka inanmayanlar haksız, hukuksuzlar. Bereket sizler rızık ararken kavga etmiyorsunuz. Biriniz öbürününküne göz dikmiyor. Hepiniz rızık peşindesiniz.
Rızka inananlar dünyaya bel bağlamazlar. Her canlının ömrü vardır. Ömür içinde (boyunca) temin edeceği rızkı tahdit edilidir. Dünyada daimi kalıcı düşüncelerle fazladan uğraşmak elde edemediklerini başkalarından gasp etmek, bütün hayatını mal toplamakla geçirmek insanın temel fonksiyonu (yaratılış gayesini) unutarak dünya işiyle boğulmak, nefsinin yönetimine girmek, malı telef olunca mahvolmak, gözlerini dünya hırsı bürümek, rızka inananların işi değildir. Bilirim sizde öylesiniz. Onlar bilirler ki; insan olarak yaşamak yalnızca rızk toplamakla uğraşmak değildir. Rızk mücadelesi ya da yaşayışın bir görüntüsüdür. Hayatın bir süsüdür. Asıl olan kendinden beklenenleri vermektir. Kendine yüklenmiş vazifeleri (kulluğu) yapmaktır. Sizin varlığınız dünyanın süsü olmak. Bilmediğimiz nice yaptıklarınızla alemin rızık dengesinde rol almanız. Rızk işi hayatın bir parçasıdır, bütünü değildir. Madem öyle; dünya günlerinde rızkın kadar çaba gösterilmeli, kalan zamanını insan olmak için harcamalı. Ya siz kuşlar rızık peşinde koşarken hep kuş olarak kalıyorsunuz. Hiç bozulmuyor, değişmiyor, vahşileşmiyorsunuz. Nasılsanız öyle yaşıyorsunuz. Karın üzerinde rızık arayışlarınızı gördüğümde aseletinizi anladım da keşke biz insanlar da böyle olsak dedim. Dedimde bir iki satır yazdım.
Kuşlar ne olun kuş kalın.