Dergi
Deneme
MURTAZA ÇAM
DERGİ
Her dergi bir sancıdır. Dergi doğuran anayasa kuzusuna benzer. Dergide dünyaya merhaba der. Nice insan, emek, çile zahmet, yorulma, dava.. ve dergi
Çocuk gibi elinize doğar dergi. Dokunursunuz, seversiniz, döner döner bakarsınız. Belkide doyamıyorsunuz.
Dergi bir devrin üzerine sıkılan işaret fişekleri. Onun aydınlığında ne koparırsanız o kar. O parlar ve kendini feda eder. Siz görür faydalanırsınız, olursunuz. Bir devri, bir toplumu topluma dair ne varsa. Soncudan sevinçlere değin. Değinir dergi. Beğenir okuyan.
Derginin manidar bir kaderi var. Her derginin hikayesi, her gönül verenin tesadüflere sığmayacak başlangıçları. Bunlar derginin kudretini ifade eder. Kitaplar zamanın kesitlerini, gazete ruhundan solur. Onda zamanın okunur. Belki de, geçmiş esamesi dönemleri tarih değerinde en iyi dergiler ifade eder. Tarihin nabız atışları onda duyulur.
Dergi sılayı rahimle aramıza bağlayan yani koparmayan kurtarıcı. kurtarıcımız.Sılayı rahimi yalnızca doğdumuz coğrafya anlamamalı. Fikir, dünya coğrafyası, insanımız, değerlerimiz iklimi, kendimizi bulduğumuz yer. Köklerimiz bir sıladır. Biz rahmet yönüyle çeker, çevreler
Dergi tarihi, toplumu, insanı, onların heyecanını, macerasını, refleksini, tepkilerini, karşı duruşlarını, onaylarını cümle cümle okur. Dergi bu nisbette ağır, zor, hor bir alıntısıdır. Buna nispet her derginin bir davası var derler. Her dergi bir davanın aynasıdır derler. Her dergi bir kavgadır derler.
Düşünür dergiyi alınacak fethedilecek kalaya, dergi alanlarıda kutsal savaşçılara benzetir. Nasıl harbe giderken hazırlanmak, dayanmak, tehlikeli yollardan cepheye ulaşmak varsa dergi alanda öyle. Evinden sıcak ortamından soğuğa çıkmak, sokaklardan geçmek, engelleri aşmak, büyük cesaretle meydana girmek, büfeye ulaşmak, el alemin gözü önümde dergiler arasından dergi almak, alın terinden ödemek, göz göre göre göstere göstere taşlımak, bir parkın bir bakına abanıp nokta virgüle kadar okumak. Kalp atışıyla okumak, duygu seli ile okumak, aklı zorlaya zorlaya okumak, ezber bozarak okumak, içine sindirmek, hıfzederek okumak, okumak, bellediğinden aktarmak, bilgi vermek duyurmak, ilan etmek, susmak mütevazilik kanatlarını takarak yaymak yaymak
Dergi zordur işte. Dergi harp cidal, kavga, iddia, ifade gibi dalgalar dava, misali yayıla yayıla durulmak. Her dergi okuyan harpleri yaşadıktan sonra aklın limanında durulur sığınanları davet eder, kucaklar, var olur, bir olur, birlik olur, dirlik olur.
Dergi budur işte.
Dergi almak bir eylemdir. Dergi yüzünden nice canlar bedel ödemiştir. Zira dergi bir çağı açan, bir çağı kapatan sembol akımlardır. Bedelde o nisbette ağırdır.
Dergi almak bu kadarsa, dergiye yazmak, dergi çıkarmak nice iştir. Ne zor, ne menem uğraştır. Bakanların deli işi diyecek kadar ele avuca sığmaz iştir. Çabalayıştır, yoruluştur.
Dergi sohbet meclisine benzer. Herkes köşesine çekilmiş, mindere bağdaş kurmuş kelem eylemlere de. Söz dolaşır, fikire, fikir görüşe, görüş kabule döner. Usul adab içinde muhabbet eylenir. Dergide tıpkı sohbet meclisi. Kurulur, yeniden kurulur.
Dergi davettir işte.
Dergi yeni dünyaya davet, dünyalara . orda senin ülken var. At koşturacağın coğrafya. Özgürlüğüne misal ufuklar. O ufuklarda kanat çırpışların. Aşağıda alabildiğine yeşil, üst sonsuz mavilik. Kanat çırpan fikirler. Düşünce dünyasındasın. Aklımla bir yasaya, imanınla sonsuza ulaşasın.
Dergi bu zamanda gezmez. Senin zamanında yaşar. Dergiyi şimdilere değil ötelere davet eder. Ebem kuşağına rahvan koşusu gibi. Ne kadar koşarsan, nice tepeler açarsan aç gökkuşağı ufukta hala davet eder. Altından geçme yarışa, yarışa vuruşa döner. Her dergi eylemi bu kuşağı geçme hikayesini anlatır.
Dergi alır, sürükler, götürür…