Üç Doktor
Deneme
Murtaza ÇAM
ÜÇ DOKTOR
Andırın insanı üzerinde üç doktorun emeği var. Andırında kimse bu doktorların emeğini inkar edemez.
İşin özüne bakarsanız Andırında vakıf insanlar var. Ömrünü insanların hizmetine adayan insanlar var. Bir ömür memlekete hizmet ederler. Mesela taş ustaları vardı. Nerdeyse her evde emeği var. Ebe karılar vardı. Kirveler vardı. Hocalar vardı. Esnaflar vardı herkesin işine koşan. Her düğüne koşan, her cenazede bulunan paylaşan insanlar. İsimleri bilmemize rağmen paylaşmıyoruz sizlerin hafızalarına bırakıyoruz.
İşte vakıf insan değerinde Andırın üç doktor yetiştirmiştir. Üçü de memleket insanına fedakarca eğildiler. Bunlar vefakar, fedakar insanlardı. İnsanlarımızın da gönlünü kazandılar.
Hasta biri doktor hemşehrisine güvenir, yanına gider, derdine çare arar. Memnun olarak döner. Hikâyesini Andırında anlatır Ünleri dilden dile kulaktan kulağa yayılır.
Bu doktorlar yazın Andırına geldiklerinde hastalar muayanehanesi gibi evlerine gider, sıraya girer muayene olurlar. Çarşıda gördüklerinde hastalıklarından şikayet ederler onlarda bakalım diye evlerine davet ederler. Doktorlar Andırında hem dinlenirler, hem de hemşehrilerine hizmet ederler.
Üçü de efendi, mütevazi. Halkından, kültüründen kopmayan insanlar. Akrabalık bağlarını kesmediler, memleketinden kopmadılar.
Kim bunlar?
DR. AHMET YAYCIOĞLU
Ahmet Yaycıoğlu aramızdan ayrılalı….. yıl geçti. Hala Andırında anılır, Hikayeleri anlatır. O dönemde Andırın’lı okumuş hele hekim yok gibiydi. Prof. Dr. Ahmet Yaycıoğlu Ankara Üniversitesinde görev aldı. Serbest hekimlikte yaptı. Yazın Andırına gelirdi. Andırına gelişi olay olurdu. Duyanlar muayeneye gelirdi. Bakar, tedavi gerekenleri Ankara’ya davet ederdi. Diğer zamanlarda Ankara’ya gelenlere konaklama, tedavi, yönünden ilgilenirdi. Kendi sahasına girmeyenlere destek olurdu.
Ahmet Yaycıoğlu’nun yanına sadece hastalar gitmezdi. Aydın ve sosyal bir insandı. Her konuda ziyaretçileri olurdu. Gençleri çok severdi. Üniversiteye giden Andırınlılar gider tanışırdı. Tanıdıkları gençleri takip ederdi.
Ahmet Yaycıoğlu ünvanı, mesleği, sosyal konumuna rağmen memleket vasıflarını kaybetmedi. Andırın diliyle “bozulmamış bir Andırınlı”idi. İyilik sever, yardım severliğini bilenler hala anlatır. Prof. Dr. Ahmet Yaycıoğlu’nun bıraktığı izler. Hala yaşıyor o yaşamasa da
DR. NEJAT YAYCIOĞLU
Dr. Nejat Yaycıoğlu Andırının ilk hekimi olmalı. Adana’da bulundu. 1960’lı yıllarda özel hastane olan hayat hastanesini kurdu ve yönetti. Andırında tek hekimin olduğu yılları hatırlayalım. Hastalanan Adana’ya, Orada hayat hastanesine gider Nejat beye ulaşırdı. Erinmeden yorulmadan hemşehrileriyle alakadar olurdu. Nerdeyse Andırından gitmeyen kalmamıştır.
Dr. Nejat Yaycıoğlu farklı ve zengin bir kişiliğe sahiptir. Tirşik dergisinde hakkında tanıtım yazısı çıktı. Yine dergide tarih araştırmaları yayınlandı. Yaycıoğlu araştırmacı ve yazar yönü güçlüdür. Tarih alanında araştırmalar yapmakta, seminer ve konferanslar vermektedir. Kurtuluş mücadelesi, Ermeni olayları ilgi akanına girmektedir.
Nejat Yaycıoğlu Andırın hemşehri çevresinin Nejat abisidir. O denli alakalı ve sıcak kanlıdır. Her konuda bilgi ve hoş sohbet sahibidir. Memleketinden, insanından hiç kopmadı.
Beyefendi duruşu, tavrı, güler yüzünü, güzel Türkçesi tamamlar. Yardımseverliği ile bilinir. Hemşehrilerine düşkündür.
Dr. Nejat Yaycıoğlu’nun zengin bir arşivi var. Eldeki doküman ve belgelerden toplumun yararlanacağı eserler çıkabilir. Kendisine sağlık ve gayretler beklemekteyiz.
DR. NAZMİ GÜLTEKİN
Dr. Nazmi Gültekin orta yaş kuşağın iyi bildiği, tanıdığı hekimdir. İstanbul’da Çapa Üniversitede uzun süre hekimlik yaptı.
Babası da Andırında bilinen, sevilen bir sağlıkçıdır. Ailece bilinirler. İstanbul’a her gelen hemşehriye yoğun işlerine rağmen zaman ayırır ve ilgilenir.
Nazmi Gültekin, her yaz aksatmadan Andırına gelir. Bir Andırın aşığı diyebiliriz. Baba evi muayenehaneden kalabalık olur. Andırınlılar yazın ne vakitte geleceğini bilir, yolunu gözler. Gelince çekinmeden, tatile geldim demeden elinden geleni yaar. Çarşıya çıktığı zaman oradada yakalarlar, hastalıklarını paylaşırlar.
Dr. Nazmi Gültekin efenali, nazik ve sakin bir kişiliğe sahiptir. Zeki oluşu, insan tanıma yönü güçlü oluşu nedenleriyle kimseyi unutmaz. İsmi, ailesi, köyü ile hitap eder. Hemşehrilerin faaliyetlerine katılır, kaynaşmayı sever.
Hastalığa çare bulamayanlar aralarında “birde Nazmi beye git” derler. Onları çeken Nazmi beyin hekimliğinden öte başka bir şeydir. Hasta-helon ilişkisinden öte bir şey.
Andırın bağrından çıkan üç hekim bu denli tanınıyor ve biliniyor ise kimi özellikleri olmalıdır. Andırınlı okumuş aydın ve meslek sagibi insanlara mesaj veriyorlar.
Memleketin değerlerinden, kültüründen kopmayan aydınlar yaşıyor
Okunuş, meslek sahibi olmuş, zengin olmuş fark etmiyor sılayı rahimden kopmayan aramızda yaşıyor.
Ne olursanız, nerede olursanız olun bilim, belge adamlık yanında gönül adamı olmalısınız. O zaman yaşıyorsunuz.