Sonsuzluğa Uçuş

Şiir

Rahmi GÜRLEK

Muhsin Yazıcıoğlu’na

 

SONSUZLUĞA UÇUŞ

Geride bıraktın bir kırmızı gül ve hilal

Annenin ak sütü gibi hakkımız helal

Bak peygamber açmış ellerini gel

Haydi, koş Alperen’im şu yiğidi al

Döngel Köyü’nün Şahin Tepesi

Yeri göğü inletir Alperen’lerin sesi

Kader işte Anadolu’nun cefakâr yiğidi

Boranda, tipide, kışta verdin nefesi

Göğüs gerdin bütün derde cefaya

Bir görsen eller, nasıl açıldı semaya

Sen ki ölmedin yüreğimizdesin yiğidim

Yiğitler yatakta ölmez şükür ki Mevlâ’ya

Ateş düştü Türk-İslam’ın göğsüne

Yenik düştün şu Maraş’ın sisine

Cadde cadde, sokak sokak süslenmişti güya

Hava değişti birden dönüştü mateme

Arşivi karıştırıp hücrede yazdığın şiiri

Ve kendi öz yüreğinden okuduğunu

Bütün ekranlara tekrar tekrar koydular

Dinledim ağladım, ağladım, ağladım...

Derler ya hani adam gibi adam işte öyleydi

Çalışkan, doğru, dürüst ve ilkeliydi

Alperenlerin beyni, gönlümüzün gülüydü

Kışımızın ateşi, çölümüzün seliydi

Kalk ey yiğidim düşmek sana yakışmaz

Kar kaplasa da yüzünü, donmuş olsa da

Sana bana ondan başka yar olmaz

Onsuz da Sonsuzluğa uçulmaz