Gör
Şiir
Vahit KAHVECİ
GÖR
Sen bizim elleri bilmezsin yaren
İlk baharı karlar erisin de gör
Anlatması kolay olmuyor İnan
Sarı çiçek suya yürüsün de gör
Erimez ki karı açılsın yollar
Taşa keser buzlar yürümez sular
Bekleriz dört gözle gelse şu bahar
Sümbüller yollara düzülsün de gör
Yükseği bir başka düzü bir başka
Sevgi filizlenir dönüşür aşka
Halaylar çekilir köçekler başta
Hele çifte davul kurulsun da gör
Tirşiğin çorbası çaredir derde
İpil ipil boy gösterir her yerde
Buhur buhur kaynatılır seherde
Hamarat ellerde yapılsın da gör
Bir cümleyle tarif etmek mümkün mü
Her mevsimde kabullendik hükmünü
Fukaranın sabah akşam öğünü
Bulgur aşı ile buluşsun da gör
Oynaşır kuzular çayır çimende
Kır atlar esir olur kemende
Doğasında çare vardır her derde
Hünerli ellerle buluşsun da gör
Kıvrım kıvrım yollar döner dolaşır
Nere gitse sonu yare ulaşır
Toplanır güzeller mani söyleşir
Yankısı dağlarla buluşsun da gör
Hastalara tavsiyemdir çek için
Bütçeyi zorlamaz hoş olur geçim
Dilimde tüy bitti anlatmak için
Doktorlardan ferman yazılsın da gör
İlkbaharda bahçelerin tımarı
Toprak ısındıkça görür hüneri
Bir düğün misali geçer günleri
Meyveler dallarda sararsın da gör
Renk cümbüşü olmuş koylar yamaçlar
Gün ikindi olur başlar telaşlar
Oynanır sinsinler yanar ataşlar
Türkülerle halay çekilsin de gör
Al yeşil bağlanır başlar egil
Yaşanmayan hayat hiç hayat değil
Yörüklerin yaylasıdır Meryemçil
Çayır çimen güle dönüşsün de gör
Tarhana çorbası kaynar kazanda
Çıra aydınlıktır karanlık handa
Bulgur pilavının tadı yağında
Kokusu bacadan savrulsun da gör
Dağlarımız yüksek başı daz olur
Yörebinde yavru ceylan kovulur
Çobanların kıv sesleri Hay olur
Köpekler kurtlara ulusun da gör
Atlar şaha kalkar kırbaçlanınca
Türküler söylenir yayla yolunca
Ne ararsan bizim dağın salında
Kar ile karsambaç yapılsın da gör
Çağaşır’ın sırrını söylemem size
Havası bir başka can verir yüze
Açar damarları girer genize
Rüzgar esip sinem gerilsin de gör
İmrek olur gelinleri kızları
Geyiklere kafa tutar yozları
Oralara bağlayan bu bizleri
Billurdan mı sular içilsin de gör
Yaylamız var yiğitlerin otağı
İlçemiz var Bilge insan yatağı
Seyret gün batarken Elmalı dağı
Bir günün geceye dönüşünü gör
Yük sırtında düşer yola mayalar
Çan Sesinden yankılanır kayalar
Zehmeriler zehmetiler sayalar
Cemre toprakla buluşsun da gör
Hayat böyle geçer bitmez telaşla
Göçülür yaylaya eşli oymakla
Hoş olur sokumu ballı kaymakla
Anamın elinden yapılsın da gör
Dedeler baş bağlar dökülür poşi
Hep başta oturur destenin başı
Depreşir gençlerde sevda savaşı
Uykusuz geceler düşlensin de gör
Ulu torosların adamıyız biz
Boyumuz uzundur benzimiz yağız
Seksen bir ilin hepsinde varız
Bir tirşik şöleni yapılsın da gör
Tarife ayandır yazılan şiir
Bir adı hükümet bir adı şehir
Anlasana ağam Andırın zahir
Kabaktan bir dolma yapılsın da gör
Göçmen kuşlar dem sürerler ovada
Bölük bölük turnamız var havada
Kendim gurbet elde gönlüm sılada
Göz yaşımla sular sel olsun da gör