Kar Bereketi

Deneme

Hüsnü KARCI

 

 

KAR BEREKETİ

 

İstanbul’u seyran etmek için Çamlıca tepesine çıktığımda hava kapalı ve yağmur serpiştiriyordu. Tirşik dergisinin 23. Sayısı için ne yazmam gerektiğini düşünürken yağmurun lapa lapa ‘kar’ a dönüşmesiyle o an ki romantik atmosferden ne yazmam gerektiği hususu hasıl oluverdi. Evet. Kar şahane bir tabiat olgusu, nimet ve berekettir. Bunu biliyoruz. Kar üzerine güzelleme yazmanın da yüreğimizi kar gibi serinleteceğini de.

 

Kar’a güzelleme

 

Kar, Allahın güzel bir lütfu olup, olgusal niteliği bakımından, gökyüzünden yere inişindeki   ahenk, matematiksel/fiziksel kurallar çerçevesinde  ayrışım, inişte ve de dokunuştaki yumuşaklık, katılaşmış insan kalbini bile yumuşatacak  kadar etkili bir tabiat gerçeğidir. Yerde ve çatılardaki lekesiz beyaz örtümüzdür. Tüm kirleri ve kirlilikleri örten, yağış şekliyle, adeta duygularımıza yeni sayfalar açan; toprağımızı, ürünlerimizi, su kaynaklarımızı bereketlendiren  bir mucizedir; bazen, farkında olamasak dahi.

 

Soğuk kış günlerinde gürül gürül yanan, içimizi ısıtan sobanın sıcaklığında dışarıda lapa lapa yağan kar’ın seyrine dalmak, insan yüreğine huzur ve doyumsuz haz verir! Çocuklar evlerinden dışarı çıkıp, kar’ın tadını çıkartırlarken, büyükler de boş durmayıp,  kar sevinciyle çocuklaşır, çocuklarla birlikte kar’ın tadını çıkartırlar. Kardan adam yaparlar. Kartopu oynarlar. Kızak kayarlar, yuvarlanırlar, kar topu yuvarlarlar. O anların sevinciyle, insan seslenişleri de kar üzerine olur.  Kendimizi daha bir dingin hissederiz. Bir moral kaynağı gibidir kar sevincimiz. Sobalarımızın üzerinde mısırlar patlar iken, kestaneler de pişedurur kimi evlerde. Hasılı, bir mutluluk gerçeğidir kar ile vuslat.

 

Kar’ın çevreye olan etkinliği

 

Bir yağış şekli olan kar, Ocak, Şubat, Mart aylarında yoğunluklu olarak yer  yüzüne iner ve zaman içerisinde eriyerek yer altı sularının zenginleşmesinde önemli bir kaynak teşkil eder. Akarsularımız, pınarlarımız coşar da coşar, barajlarımız dolar. Beyaz örtüsü ile toprağı sıcak tutan kar, tohumların korunması ve sağlıklı olarak yeşermesine, bereketli ürünler vermesine neden olur.  Havada biriken gaz ve kirlerin yere inmesinde, yerdeki mikropların da kırılmasında büyük etkendir kar.

 

Kar bereketi üzerine

 

Kar’ın toprak ve canlılar üzerindeki hayatiyetinden bahsetmekle beraber, başkaca ekonomik değerleri üzerinde hafıza tazelemeyi,  girişimciler adına gerek duyduğumu ayrıca belirtmek istedim.

Şöyle ki; Geçmişte modern soğutucu cihazlar olmadığı zamanlarda ihtiyaç duyulan bir çok soğutma işlemleri kar ile yapılmakta idi. Kar ya dağların yükseklerindeki güneş almayan kuytular indirilerek  ihtiyaca binaen kullanılır ve/veya  gıda anlamında tüketilirdi; ya da kar kuyuları oluşturularak yazın ortalarına/sonlarına kadar muhafaza edilir ve ihtiyaç halinde kullanılır ve/ veya  gıda anlamında tüketilirdi.

 

Kar kütlelerinin ‘soğutma’ anlamında kullanılması günümüz teknolojilerinin pratik çözüm ve arzı karşısında ‘gereksiz’ olarak düşünülebilir;- ve fakat - ‘gıda’ anlamında tüketilmesi,’ ekonomik’ anlamda girişimcilerimize ‘katma değer’ olarak dönüşüm sağlayabilir.

 

Yöremizde kar ile pekmezin karıştırılarak helva haline dönüştürülmesine “ kar helvası” denmekte.;bir diğer adı da “karsambaç”tır karışımın.  Kar suyunun faydaları da bilinmekte. Kar ile vücut kürü, ‘sağlık’ amaçlı da düşünülebilir, alternatif olarak.

 

Eskiden dondurma yapımında kar kullanılırdı. Kar’ın yavaş yavaş soğutma hali,  dondurmanın  ‘sakız’ kıvamında tutmasını, kıvamın da lezzetle bütünleşmesini sağlardı. Günümüz gerçeğinde ise Aşırı talep ve tüketim nedeniyle söz konusu doğal yöntemler tarihe karışmış gibi.

 

Kar turizmi

 

Kar bereketinin bir başka ekonomik değeri ise turizmdir. Geçmiş zamanlarda, Çukurova’da yaşayanlar, ulaşımın zor olduğu dönemlerde dahi, kar görebilmek için yükseklere çıkarlardı. Kar görmek, sevinçle beraber, eğlenceli bir hale dönüşürdü. Kış aylarında çeşitli sportif  faaliyetlere de kucak açan kar turizmi, bilindiği üzere,  yurdumuzun yüksek rakımlı dağlarında, kış turizminin hareketlenmesinde ‘olmazsa olmaz’ sebeptir. Uludağ, palandöken, Sarıkamış, Erciyes gibi turizm merkezleri,  anılan yörelerin ekonomilerine önemli girdiler sağlamakta.  Andırın ilçemiz de,  orta Toroslarda yer alan bir yaşam alanıdır.  Yüksek dağları vardır. Ağustos, Eylül  aylarına kadar  kuytularında  kar, ‘var’ olmakta. Kar’ın çevresel etki ve faydalarını  belirtirken, söz- konusu coğrafyada yaşayan yaşlı insanlar kar'ın nimetini iyi bilirler.. Karasal ve Akdeniz ikliminin iç içe geçtiği ilçemiz, ‘iklim’ anlamında numune coğrafyalardan biri olma özelliğine sahiptir. İlçemiz sınırları içerisinde hem ‘yaz’ı, hem ‘kış’ı aynı anda yaşamak mümkündür. İlçemizde“kar turizmi” adına, şu ana kadar, herhangi bir uygulama yapılmamış olmakla beraber, görünürde bir proje de yok gibi. Umarım, ileriki zamanlarda gündem konusu olabilir.

 

Yukarıdaki paragraflarda belirttiğim gibi, İlçemiz müteşebbislerinin, kar’ın ekonomik değerinin farkına vararak aile bütçelerine önemli girdi sağlayabilirler. Kar sularıyla bitkisel ürünlerimizi sulamak mümkün ve verimi  daha da artırabilir, mineralsiz su olma özelliğinden dolayı. meyve ve sebzelerimizin kar depolarında  uzun soluklu saklanabilmesi de  mümkündür, mütevazi işletmeler için. soğutma tesislerine avuç dolusu para vermeye bile gerek duyulmayabilir. Ayrıca kar bereketinin bazı aromatik ve tıbbi bitkiler üzerindeki tesirini de göz ardı edemeyiz. Söz-konusu bitkiler de ayrı bir ekonomik değer olarak aile bütçesine katkı sağlayabilir. Değerlendirmesini bilirsek eğer, kar, önemli bir geçim ve ‘bereket’ kaynağımız  olabilir..