Ağıt Mı Türkü Mü?
Deneme
Ömer ARSLANTAŞ
AĞIT MI TÜRKÜ MÜ?
Andırın'da ağıtlar söylendiği yılların sosyal özelliklerini,ilişki şekillerini,
kişilerin sosyal statülerini vb gibi bir çok içerik taşırlar. Ağıtlar bu nedenle
sadece söyleyen kişişlerin duygularından ibaret değildir. 1974 yılında
Andırın'ın Sumaklı Köyünde öğretmenlik yaparken Senir'de bir dügüne
gitmiştim. Gece yarısından sonra zurna eşliğinde türküler söylenirken
adını hatırlamadığım sonrada öğrenemediğim birisi bir olay anlatarak aşağıdaki
türküyü yine zurna eşliğinde söyledi. Türküyü o zaman söyleyenden yazmıştım.
Kuzgun Köyünden kız kaçırmayı planlayan birisi Beşbucak Köyünde
Kabalcıoğlu'nun yanına birilerinin selamıyla gelir. Derdini anlatır. Kabalcıoğlu
da madem ki kızın gönlü var, hele sen kızı al gel bir hal çaresine bakarız der.
(Kabalcoğlu Beşbucak köyüne çok önemli bir şahsiyettir. Sözleri, söylemleri ve
zekiiliği ile halan sözü edilir. 1959 yılında 75 yaşında vefat etmiştir.)
Delikanlı durumu kaçacakları kıza anlatır. Kızda tamam der ve o gece kaçarlar.
Gece delikanlı Beşbucak köyüne gelir ama Kabalcoğlu'nun evini bir türlü bulamaz.
Durumu anlaşılır diye kimselerinde kapısını çalıp soramaz. Şaşkın ve telaşla nere
gideceğini bilemeden yürür durur. Çal'a kadar gelir.Çal'ı dolanarak geri köyü
bulmaya çalışır. Yönünü kaybeder gecenin karanlığında. Tahtalı'ya varır. Geride
dönemez sabah yakın. Ayrıca o yıllarda Anıcık Köyünde Jandarma Karakolu ve Kambur
Yüzbaşı namıyla bilinan amansız bir komtan var. Kambur Yüzbaşıya yakalanma
korkusuyla yoluna devam ederek o bölgeden uzaklaşmaya çalışır.Dırdıbıtlı'nın-Şimdiki
Erenler Köyünün alıtında Ceyhan Nehrinin kıyısına varır. Ceyhan taşmış dolu dizgin
akıyormuş. Irmak boyunca akış yönunde devam etmiş. Andırın bölessinden çıkacak
ama ne kayık ne de gemi geçecek durumda değilmiş ırmaktan. Üzüceğin altından
Andırın Suyunun Irmaga karıştığı yerden devam ederek Seğmen Tepeye varır.
Bu sırada vakit öğleye yaklaşmış.Oradan köyleri ve Beşbucağı (köyün o zamanki adı Araplı)
seyreder. Beşbucak Köyündan akıp Andırın suyuna oradanda ırmaga karışan
Fetene Deresini düşünerek Kabalcoğlu şimdi su olup Fetene deresine karışsada şuradan
çıkıverse de...diye hayaller kurar, kaçırdığı kız; sen beni kandırdın ne Kabalcoğlu
var , nede başkası, bunları sen uyduruyon, şimdide hayallemeye başladın, beni ne hallere
düşürdün der. İşte o zama dolmuş, perişan olmuş, çaresiz genç eline hemen bir değnek
alıp saz tutar gibi tutar ve içinden geldiği gibi söylemeye başlar.
Ben seni Kuzgun'dan aldım
Andırın düzüne indim
Kabalcoğlun sözün aldım
Daha neler edem dostum
Çaldan öte gece geçtim
Tahtalıda yolum şaştım
Cahan kıvrımına düştüm
Burdan nere gidem dostum
Cahan azgın gemi geçmez
Kambur Yüzbaş'aman vermez
Naçar Kabalcoğlu gelmez
Çetin sarpta günüm dostum
Üzüceğin yazısından
Seğmen Tepenin önünden
Kabalcoğlu Feteneden
Su olsada tutam dostum
Seni kanadıma alam
Turna gibi uçup gidem
Varıp Kabalcoğlun görem
Sende güman komam dostum