Bir Beyoğlu’nun 'Seyahatnamesi'

İpek Yolunda Afganistan

ERDEM Bayazıt

Yedi Güzel Adam’ların arasındaki Maraşlı yazarlardan biri de Erdem Bayazıt’tır. Bayazıt, 1979 yılında başlayan Afganistan’ın işgalinden sonra bir grup arkadaşıyla birlikte Ajans 1400’ün ekibi olarak Afganistan’a gitti. Ekipte kendinden başka Şenol Demiröz, Yücel Çakmaklı, Ahmet Bayazıt, Çetin Tunca, Halil İbrahim Sarıoğlu ve Necdet Taşçıoğlu bulunmaktadır. Sovyet Rusya’nın ülkeyi işgalinden sonra, bütün dünyada olduğundan daha fazla Türkiye’de duyarlı bir kitle oluşmuş, bu kitle o günün kısıtlı iletişim şartları içinde toplum vicdanını harekete geçirmişti.

İşte bu pay, Ajans 1400 ekibine aittir. Erdem Bayazıt arkadaşları ile birlikte bu uzun yolculuktan döndükten sonra İran, Pakistan, Hindistan ve Afganistan gezisini önce Mavera dergisinde ve günlük köşe yazısı yazdığı yeni Devir gazetesinde anlattı. Döndükten hemen sonra da Afganistan Özel Sayısı çıkardılar. İzlenimlerini daha sonra, “ İpek Yolundan Afganistan’a” adıyla kitaplaştırarak bastırdı. Kitap 1983 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Basın Ödülü’nü kazandı.

İşte Erdem Bayazıt’ın unutamadığı o hatıralardan biri: 270 kişilik mücahit grubuyla vedalaşmış, ekibimizle artık dönüş yolculuğuna başlamıştık. Hisarek adlı bir ilçenin yakınlarında yol alıyorduk. Çok yorgunduk ve karşımıza çıkan bir ırmağı geçmemiz gerekiyordu. Civarda çeltik tarlaları vardı ve bu tarlalarda daha çok kadınların ve çocukların çalıştığını gördük. Yücel Çakmaklı ile beraber eşek sırtında nehrin karşısına geçtik. Suyun akıntısı başımızı döndürmüştü. Düşecek gibiydik. Çocuklar vardı, bize yardım eden. Bu can çocukları adeta içime sindire sindire süzdüm. Maruf bey aracılığı ile isimlerini sordum. Sonra kelimesi kelimesine onlara tercüme etmesini rica ettim:

“sizler dünyanın en güzel çocuklasınız” dedin. İçlerinden en büyüğü, ırmağı geçerken bana yardım etmiş olan Nurağa’nın verdiği cevabı Manuf Beye şöyle tercüme etti: “bizim en güzellerimiz şehit oldu.” Hiç unutamadığım bir andır.