Hüseyin Yaycıoğlu

Andırın, tarihinde çok önemli şahsiyetler yetiştirmiştir. Aslında Andırın şehri geçmişten beri bölgesine merkez teşkil etmiştir. Tarihte yerleşim geleneğinin güçlü olması, hem güçlü aileleri doğurmuş, güçlü aileler eliyle de şehir güçlenmiştir.

Bu ailelerinden biride Yaycıoğlu ailesidir. Şimdi ailenin büyüklerinden önde geleni Hüseyin Yaycıoğlu ile Andırın üzerinde gezinti yapacağız.

Hüseyin bey röportajında da belirttiği gibi Andırın’ da sayılı aileler var. Modern hayatın getirdiği çözülmeler,göç gibi olumsuz faktörlere rağmen bu aileler varlığını sürdürüyorlar. Eskisine göre de çoğaldılar ve Andırın dışına dağıldılar.

Hüseyin Yaycıoğlu Andırın için önemli simadır. Andırın’ dan seçilen beş milletvekilinden biridir. Muhalefette kaldıysa bile memleketin sorunlarıyla uğraşmış, yatırımları takip etmiştir. Hiçbir zaman halkın dışında olmamış, Andırın’ lılarla iç içe yaşamıştır. Andırın sorunlarıyla uğraşmış, çaba göstermiştir. Pek çok sivil toplum hareketleri içinde yer alan Yaycıoğlu, siyasetle de yakından ilgilenmiştir.

Her yaz geldiğinde Andırın’ a gelir. Gelir gelmez de  çarşıya çıkar, eş ve dostlarıyla buluşurdu. Şimdi daha çok evinde istirahat ediyor. Dost ve akrabaları ziyarete geliyor. Andırın’la hala ilgileniyor.

Bizimle görüştüğü ve Andırın’ı paylaştığı için kendisine teşekkür ediyor, sağlık ve sıhhat diliyorum.

ÖZ GEÇMİŞİ

1926 yılında Kahramanmaraş ili Andırın ilçesi Kesim köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Musa, annesinin adı Elif tir. İlkokulu Andırın da ortaokulu Osmaniye de bitirmiştir. 1965 yılında yapılan genel seçimde Millet Partisi’nden Kahramanmaraş milletvekili olarak meclise girmiştir. Evli ve 5 çocuk babasıdır.

Röportaj

Remzi ÇINGIL: Sayın Hüseyin Yaycıoğlu, kısaca kendinizden ve Yaycıoğlu Ailesi’nden bahseder misiniz?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Andırın ilçesi Beylik köyünde 1926 yılında dünyaya gelmişim. Annem Zülfikaroğlu Hacı beyin kızı Elife, babam ise Yaycıoğlu Musadır. Biz üç kardeş idik. Hacı Nuri isimli kardeşim 1968 yılında rahmetli oldu. Diğer kardeşim Nejat hayatta olup halen Adana ilinde ikamet etmektedir.1948 yılında Abazaoğullarından Ali kızı Ülger hanımla evlendim. Bu evliliğimizden 4 erkek ve 1 kız olmak üzere 5 çocuğum vardır. Yaycıoğulları tahminen 700 yıl kadar öncesinden bugün kü Kilis vilayeti bölgesinden önce Maraş altı bölgesine ve oradan da Maraş’a geliyor. Kahramanmaraş’ta Yaycızade hamamı vardır. Kahramanmaraş’tan Andırın’ın bugünkü ismiyle Yeşilova Beldesi Kesim mevkiine 4 kardeş olarak geliyorlar. Bu 4 kardeşin isimleri şöyledir. Ahmet, Ali, Durdu ve Mehmet’tir. Burada Bayazıt beylerinden Süleyman Paşa’nın ölümünden sonra idareyi eline alan Kara Hatun’un ilgi göstermesiyle bu yörede yaşamaya başlıyor.


Remzi ÇINGIL
: Kısaca tahsil hayatınızdan bahseder misiniz?

Hüseyin YAYCIOĞLU: 1938 yılında Andırın Merkez ilkokulundan, 1942 yılında da o yıllarda Andırın’ da Ortaokul ve Lise bulunmadığı için Osmaniye Ortaokulundan mezun oldum. Ortaokulda okurken menenjit hastalığına yakalandım ve 6 ay süreyle yürüyemedim.


Remzi ÇINGIL
: Malumlarınız olduğu üzere global ısınmanın dünyayı top yekun etkilediği bir süreci yaşamaktayız. Bu meyan da yaylalar ve yaylacılık faaliyetleri çok önem kazanmaktadır. Eski ve yeni yaylacılık faaliyetleri hakkında bizlere kısaca bilgi verebilir misiniz?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Günümüzde olduğu gibi yüzyıllar ötesinden bu yana yaylacılık devam etmektedir. Bugün olduğu gibi eskiden de hem Kadirliden ve hem de aşağı Andırından yaylalara çıkılır idi. Göksun ilçesinden başlayarak Çukurova’ya giden yola eskiden Kervan yolu derlerdi. Yaylacılar bu yolu kullanarak yaylaya giderlerdi. Yayla zamanı yaklaştığında çok ciddi hazırlıklar yapılırdı. Günler öncesinden yaylaya götürülecek eşyalar hazırlanırdı. Hazırlanan bu eşyalar at sırtına yüklenir ve diğer hayvanlarla birlikte türküler eşliğinde yaylalara göçülürdü. Bizim yayla yerimiz Bunduk köyündeki Beypınarı ve Seğ Yaylasıdır.


Remzi ÇINGIL
: Bunduk yöresinin yaylanız olmasında bir özelliği var mıydı efendim?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Bunduk, Sisne ve Kargaçayırı köylerinin bulunduğu bu bölgede bizim birçok tarlalarımız vardı. Beypınarı, Haspek ve Bunduk’daki araziler parayla satın alındı. Bu bölgedeki arazilerin bir kısmı o yöredeki insanlara satıldı. Bir kısmının ise halen mülkiyeti bizde bulunmaktadır. Halen bu araziler üzerinde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.


Remzi ÇINGIL
: Yaycıoğulları deyince akla tarım ve ziraat gelmektedir. Bize kısaca tarihi perspektifi içerisinde tarım ve ziraatı özetler misiniz efendim?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Bu topraklarda yüzyıllardan beri tarım ve ziraat faaliyetleri icra edilmektedir. Ancak geçmiş yıllarda daha yakın zamana kadar tarım ve ziraat çok ilkel araç ve gereçlerle yapılmaktaydı. Tarım ve ziraat da Öküzler ve karasaban kullanılmaktaydı. Günümüzde kullanılan modern tarım aletlerinin hiç birisi eskiden yoktu. Çift sürme ve hasat işleri büyük miktarda insan emeğine dayalı olduğu için çok fazla zaman almaktaydı. Eskiden aylar süren faaliyetler şimdi 1 gün içerisinde çok rahat yapılabilmektedir. Eskiden Yaycıoğulları deyince Çeltik, Çeltik deyince de Yaycıoğulları akla gelir idi. Çeltik ekimini çoğu zaman aşağı Andırın olarak tabir edilen Beylik, Tokmaklı, Akçakoyunlu, Üzücek, Gökahmetli ve Kızık köylerinde yapardık. 1965 yılında bugün Akgümüş olarak Bunduk’ta çeltik ektim ve ilk deneme olmasına rağmen yaklaşık olarak 160 ton civarında bir çeltik hasatı yaptım.


Remzi ÇINGIL
: Yaycıoğulları olarak çok eski zamandan beri Andırında bulunduğunuzu biliyoruz. Bizlere Andırında bulunan diğer ailelerden de kısaca bahseder misiniz?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Andırında çok eski zamandan beri bulunan ailelerin başında Zülfikaroğulları, Yaycıoğulları, Abazaoğulları, Çıngırlar, Gökahmetoğulları, Gökşenler, Turabılar(Kesimdeki Yılmaz Ailesi), Kabakoğulları, Şahinler (Kızık köyünden) ve Bayazıtlar.


Remzi ÇINGIL
: Sizin en çok bilinen yönünüz Mebusluğunuz. Kısaca bahseder misiniz?

Hüseyin YAYCIOĞLU: 10 EKİM 1965 yılında Rahmetli Osman Bölükbaşının liderliğini yaptığı Millet Partisinden 13.dönem Kahramanmaraş Milletvekili olarak seçildim ve 1 dönem vekillik yaptım. Vekilliğim boyunca yapımı yarıda kalan Harboğazından başlayıp Efirağızlı üzerinden geçerek Andırına ulaşacak olan karayolunun yapımı için çok mücadele ettim. Bu yolun Efirağızlı köyünün Köseler obasına kadar olan en zor kısmı bitirilmesine rağmen çeşitli nedenlerden dolayı bu yolun yapımı yarıda kalmıştır. Yine benim zamanımda Maraş’a Kahramanlık ünvanının verilmesi için 1969 yılında Meclise önerge verdim.


Remzi ÇINGIL
: Mebus olduğunuz dönemdeki Türkiye ile bugünkü Türkiyeyi kısaca mukayese edermisiniz.

Hüseyin YAYCIOĞLU: Bugünkü Türkiye ile Bizim zamanımızdaki Türkiye’yi mukayese etmeye kalktığımızda özellikle bugünkü Türkiye’ninEğitim, Sağlık, Tarım, Ulaşım ve teknolojik gelişimler başta olmak üzere daha birçok alanda gelişim içerisinde olduğunu görmekteyiz. 1980li yıllara kadar Kadirli Andırın karayolu asfalt değil idi. Andırın Kahramanmaraş yolu daha sonraları asfaltlanabilmiştir. Eskiden günlük hayatı kolaylaştıracak elektrikli ev aletlerinin hiç birisi yoktu. Her şeyden önce elektrik yoktu. Telefon santralleri çok eski sistem idi. Bugün gelinen nokta çok sevindiricidir.


Remzi ÇINGIL
: Kısaca Andırın ve Göç hakkındaki görüşleriniz nasıl efendim?

Hüseyin YAYCIOĞLU: Andırın uzun zamandan beri sürekli göç vermektedir. Bu göçlerin en önemli nedeni ekonomiktir. Göçü önlemenin tek yolu insanlarımızın geçimini sağlayabileceği özellikle tarıma ziraata dayalı kuracakları tesislerde devletin öncülük ve teşvikte bulunması ve bölgeye daha çok teknisyenler göndermesi yapılacak faaliyetlerin bilimsel ve teknik olarak desteklenmesi gerekmektedir. Andırın halkı zeki ve çalışkandır. Orman ürünlerine dayalı sanayi yatırımlarına ağırlık verilmelidir.


Remzi ÇINGIL
: Andırın Gelişim Platformu Aracılığıyla Andırının gelişmesi için son sözlerinizi almak istiyorum.

Hüseyin YAYCIOĞLU: İlçemizin gelişmesi için Andırın’ lı yetkililerin, Siyasi parti yöneticilerinin gayretleriyle Ankara’daki Hükümet üyeleri ile sıkça temasa geçip Andırın’ın sorunlarını proje olarak sunmaları ve bu sorunlar hakkında hükümet yetkililerini haberdar etmeleri gerekmektedir. Tesbit edilen bu sorunlar çözüldüğünde ilçemiz makus talihini yenecek ve gelişmişliğini tamamlayacaktır. Başta özellikle ilçe kaymakamı Oktay ÇAĞATAY ve Belediye Başkanı Baki TEZCAN olmak üzere diğer daire müdür ve memurları uyumlu ve gayretli bir hizmet anlayışı içerisinde bulunmaktalar. İlçemizin gelişimi ve kalkınmasında emeği geçen tüm yönetici ve memurlara teşekkür ediyorum.

Galeri


Hüseyin Yaycıoğlu