Yusuf Efil

Söyleyişi: Hüsnü KARCI

A-Yusuf amca biz sizi uzun süredir tanıyoruz. Uzun süre kaymakamlıkta bürokratlık yaptınız, kaymakam vekilliği yaptınız. İnanıyorum çok anılarınız var Andırına dair, bürokrasiye dair. Şimdi emeklisiniz emeklilik hayatı yaşıyorsunuz. Yaşınız ilerlemesine rağmen sağlıklı dinçsiniz. Neresinden başlasak çocukluk, ilk gençlik yıllarınızdan mı, bürokrasideki hayatınızdan mı, emeklilik sonrasından mı öncesinde hangisinden başlamak istersiniz.

Y-Şöyle geriye gitmeyelim 1961’de kaymakamlığa isabettim. Ağustos ayında ayrıldım.30 yıl çalıştım. Nasıl anlatsam. Anı o kadar çok


A
-Biz hepsini dinlesek güzel anılardır onlar. Andırın gibi bir yerde değişik anılarınız olmuştur.

Y- Andırın kendi memleketimdi. 30 yıl geçirdim Andırında o görev yapımında, daha sonra ayrıldım. Burada doğdum büyüdüm. Buradayım. Atalarımız nur içinde yatsın toprak bırakmış babalarımız. Gördüğünüz gibi hobi bahçelerim var . 32 tür meyve ağacım var, 365 gün meyve var, bahçemizde oğlan ziraatçı olması nedeniyle Çukurova üniversitesinin hastalıksız fide ürettiği bir yeri vardı oradan türlerine göre bütün yıla ayrılacak şekilde burada ben burada türlerine göre yetiştiririm bir iki bir iki. Buradayım, çocuklarımın hepsi Ankara’da zaman zaman gelirler genelde orda çocuklarla birlikte olurum. Orada evimiz var.


A
-Çocuklardan bahseder misiniz

Y- Çocuklarım Mesut sizinde arkadaşınızmış emekli. Yetiştiler çok şükür. Hepsi ankarada, hepsinin kendine ait bir görevi var. Hepsinin evi, arabası var. Kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılıyorlar. Levent var, Bülent var, 3 oğlum ve 4 kızım var. Hepsi Ankaradalar.


A-
Kamil AYDOĞAN damadınız

Y- Kamil AYDOĞAN, Kardeşi Ferhat Uz AYDOĞAN damatlarımdı bunlar ikiside vefat etti. Allah rahmet eylesin. Kamil Ankara’da il Milli Eğitim Müdürüydü, İzmir il Milli Eğitim Müdürüyken orada 6 yıl çalıştı. Oradan Ankara’ya aktardı. 6 yıl Ankara’da il Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı ve emekli oldu. Emekli olduktan sonra 9 mayıs 2018’de vefat etti. Çocuklarımın durumu bu, böyleler.


A-
Yaş kaç Yusuf amca?

Y- 1935 Mart doğumluyum. 85 yaşındayım.


A-
Göreve Andırında nasıl başladınız ne zaman

Y-1961 Kaymakamlıkta şoför olarak başladım, daha sonra tahrirat katiplik kadrosu açıldı. 5 sene sonra ona geçtim. Bir süre sonra yılını hatırlayamıyorum Yazı İşleri Müdürlüğü kadrosu açıldı oraya geçtim, oradan da emekli oldum.


A
-Acı tatlı anılarınız mutlaka olmuştur. Gelip giden kaymakamlarla alakalı, vatandaşlarla alakalı

Y- 7 Asil Kaymakamla çalıştım. 4 de vekil kaymakamlarla çalıştım. Çok iyi insanlardı. Kadir ÇALIŞICI, Şenol ENGİN, İbrahim soyadını hatırlayamadım. Bunların 3 de Vali oldular. Çok iyi insanlardı, uyumlu çalıştım yıllarca. İlçe küçük olduğu için çok Kaymakam vermezlerdi, verseler de kursu vardır, askerliği vardır hep giderlerdi. İzinleri vardı giderlerdi. Zaman zaman 3 yıl süresiz vekalet ettiğimi hatırlarım. Zaman zaman izinlerinde, ayrıldıklarında vekalet ederdim. Öyle bir memur hayatımız oldu. Andırın hep Andırında kaldı. Çok iyi Kaymakamlarım vardı çok iyi insanlardı. Uyum içinde çalışırdık.


A
-Unutulmayan anılarınız nelerdir

Y-Çok anılarımız var ama şuan malum 85 yaşındayım. Hatırlayamıyorum.


A
-Andırın bir ilçe tarihi geçmişini de az çok biliyorsunuz. Oradaki insan dokusu, köylerdeki insan dokusuyla kıyasladığımız zaman coğrafi şartlar altında olsun kültürel ve sosyal anlamda nasıl bir farklılık vardı. Yani mesela ben şunu hatırlıyorum. Bir andırın oradaki eşrafının bir kültürü vardı. Ne derlerdi onun adına aristokrat diye tabir ederlerdi. Orada kendi çapında aileler vardı. Yağcılar vardı, Abazanlar, Kayranlar vardı. Onların etkisiyle muhakkak belli bir ölçü yaşam biçimleri vardı avam üzerinde onları nasıl değerlendirebiliriz. Onlar kurtuluş savaşında gösterdikleri gayretler sayesinde mi bir olgunluk gösterdiler, yoksa geçmişten aileden gelen, soydan gelen bir şey mi vardı.

Y-Her ikisinden de öyleydi. Hem kurtuluş savaşında gösterdikleri gayretler, hem de ailelerde gelen bir kültürleri vardı. Halkla da diğer 54 köy, onlarla da iyi geçinirlerdi. Andırın halkı, Andırın eşrafı. Esnafı olsun diğer şeyler olsun iyi geçinirlerdi, iyi insanlardı. Andırında otel yoktu hep bu saydığınız insanların evinde misafir ederlerdi. Yol yoktu 50li yıllarda, 1944’ de araba geldi Andırına. Andırında Pamuklar vardı onların kamyonu vardı. Kadir Ali diye birisi vardı. Kayranlardan birisinin arabası vardı. İlk arabayı sanırım Pamuklar getirdi. Pamuk abi vardı, pamuk gökçen vardı pamuk hacı vardı onlar arabacılık ederlerdi. Sanıyorum onlar getirdi. Belediyenin ilk sanıyorum belediye getirdi arabayı.


A
-Esnafını nasıl değerlendirebiliriz. Esnaf geleneği, Kültürü var mıydı yoksa deneme yanılmayla mı?

Y- Evet deneme yanılmayla çünkü Andırın çok yeni biliyorsunuz o tarihleri. Periyodik aralıklarla a Ahmet gelmiş dükkan açmış. 10 yıl sonra bilmem ne açmış falan o şekilde yoksa köklü bir şey yoktu. Esnafın kültürü öyleydi.


A
-Hatta ben okurken ticarete pek sıcak değillerdi, ayıp gibide görülebiliyordu.

Y-Birazda öyleydi. Okuma gayreti içindeydi Andırın halkı özellikle Çokak, geben tamamen kırsal bölge alanda tatarlı, çuhadarlı, boğaz ören gibi tamamen kırsal bölge alandı. Köylerde okuma yoktu başka bir geçim. Anamın beş tane tarlası var. 5,6 keçisiyle olmuyordu. Onları kullanarak çoluğunu çocuğunu okuttu. Andırında eğitim düzeyi bir hayli yüksek ama 40’lı, 50’li li hatta 60’lı yollardan sonra gelişti okumak. Sizlerde o yıllarda öğrencilik yaptınız


A
-Genel geçimi ormana bağlı olarak

Y-Kesinlikle bu 70’li yıllardan itibaren öyle diyelim daha da geri gelebiliriz ama o yıllardan sonra orman içi köylerde orman teşkilatı müthiş bir istihdam orman içi köylüsü buradan kendini geliştirdi. Şimdi binlerce şükürler olsun oralardan atı evi arabası ya da ne biliyim başka yerlere göçüp ticaret yapanlar olur. O köylerde ki insanların geçim standartları çok iyi oldu. Ve andırının bir diğer özelliği 1050 rakım yaylalık özelliği var andırının hemen Çukurova’nın bitişiğinde andırını merkezin de Çukurova dediğimiz de aklımıza sıcaklık gelir.

Dolayısıyla bu bölgede yaşayanlar yayla ihtiyacı için andırının köylerin de akifiye biçokana bigene ve benzeri köyleri 1300 rakım

Y-Buralarda yaylalar da akifiye’nin hemen bitişiğinde köyler vardı. Kırıtliye giden yolun bitişiğinde şimdi yaylacılık yapılan yer oraya ekin ekerlerdi ben önceden onun içinde tavşan avlardım. Kekik bitmez öyle bir tabir vardır kıraç bitmez bir yerdi orası Çukurovalı geliyor oradan şuanda 280 tane ev var orada gelirken gördün dimi apartmanlar andırında nüfus yazıyorlar 15-20 bin merkez nüfusu yazın 100 bin olur şuan merkez nüfus yerleşik nüfus 15 bin 3 bindi 50’li yılların sonunda.


A
-Bu göçler civarlardan mı geliyor

Y-Kesinlikle


A
-Neyden kaynaklanıyor geçim derdinden mi yoksa başka sebeplerden mi?

Y-Yaylacılar Osmaniye’nin kendi yaylası var genelde Osmaniye köyleri tamamen böyle ceyhandan gelenler vardı andırında aşağı aynı köylerinde bu geliştirdi yaylacı geliştirdi hatta orada oturanlar var o geliştirdi esnafı da o geliştirdi


A
-Gelirkende dikkat ettim yani hep yapılaşma var birde çok esnaf var bundan birkaç sene evvel bu kadar görmemiştim şimdi baya iyi bu dönemsel oldu galiba

Y-Kesinlikle


A
-Andırında ne gibi zenaatle uğraşıyorlardı varmıydı zenaat

Y-Yoktu demirci vardı semerciler vardı köşker vardı kalaycı vardı hala var birtane butür şeyler de yani ona gelişen bu enerjiyi mezarcılar bile türedi andırın da başkada aklıma gelmiyor


A
-Kaymakamlık ve belediye ilişkileri nasıl andırına hizmet anlamında kimlerle çalışırlar yoksa iş birliği yapıyorlar mıydı?

Y-90’da ayrıldım o yıllara kadar buna çok özen gösterildi kaymakamlığa falan Allah selamet versin belediyelere başkanlarla da iç içe olup gelişilmek için birlikte çalışılırdı. Ben yazı işlerinin önünde olduğum için kaymakam adına oranın çocuğuydum benim akranımdır bilmem yakın arkadaşımdır bin türlü şeyler ama çok kısıtlıydı imkanlar çok kısıtlıydı. Gerek kaymakamlığımızın gerek belediyemizin imkanları çok kısıtlıydı her iki kurumda hayret içindeydi. Ve bir adliyeyle bankalarla orman işletmesiyle çok çalışırlardı en ufak kötü birşeye şahit olmadım


A
-Tabi buda halkın geleneksel terbiyesinden kaynaklanıyor

Y-Canımsın tabikide andırın halkı devletine ilçedeki devlet adamlarına devlet kurumlarına çok mutin insanlar andırın halkı çok saygıdeğer insanlar geneli memur esnaf çok saygılı halkı köylüsü herkes saygılıdır kime sorarsanız sorun


A
-Başka nasıl tarif edebiliriz andırın halkını sosyal olsun kültürel olsun

Y-Canımsın az önce dedim 1050 rakımlı tamamen bir kenarda maraşa 100 km yakın bu arada sıkışmış 54 tane köy var


A
-Acaba faydalımı oldu bir Ceyhan bir Osmaniye dışarıdan çok göç alıpta bozulan ilçeler oldu ama andırın belki sıkışmışlık arasında kalınca kendini kültürünü sosyal yapısını korudumu

Y-Korudu, herşeye rağmen korudu ama andırın halkı pek bozulmaya itibar etmedi kendi kültürünü korudu çok nadir birçok bölgede biliyoruz.


A
-Andırın gibi yerler çok nadir kaldı bu önemli yani kültürün yaşanıp devredilmesi anlamında çok önemli

Y-Japonya mesela tamam modern yenileşme gösteriyorlar ama yetersiz yaşatarak bozmadan gelişme gösteriyorlar akıl gerekiyor riyaret gösteriyor onlar bunu başarıyor.


A
-Bende bu şekil anlıyorum bizim halkı yani bu şekil farkındalık gösteriyor şey yok andırında herhangi bir açılmış sosyal faaliyet için yerler yok sadece kahve, kahve çay ocakları oradaki insanların beraber toplanıp yapacak birşeyi yok

Y-Otür yerler yok daha doğrusu demin anlattım tokmaklıda ben buraya 1990da geldim bir yer yok doktorundan tutun, öğretmeninden tutun,, bölge şefliğinden tutun jandarma karakolundan tutun, kooperatifinden tutun, eğitim camiasından tutun, ya dedim şuralardan bir yer kiralayalım ondan sonra bir çay içelim gazetelerimizi alalım okuyalım sohbet edelim dergi getirelim başarılı olmadı yalnız kaldım demiyim ama insanların meşguliyeti işte.


A
-Orada yetişmiş, ebedi kalemi olan insanlar vardır. öykü yazanı roman yazarı vardır ama ortam bulamıyorlardır. En azından böyle bir yer olmuş olsa hem dediğimiz gibi biyokrat eski anılarını anlatır

Y-Hepsi dedim işte zaman zaman belli yerlerde hafta sonları toplanıldığında ben ordayım telefon ettim şöyle oldu orada bir kahvede toplandık ya da uzun uzun bunun sohbetini ettik toplantı yerleri var çok uğraştım yapamadık andırında bu yok


A
-Aslında kültür ocağı halkı meraklı

Y-Dünyada ki olan bitenleri anlamak istiyorlar araçlardan radyolardan gazetelerden, gazeteler önceden 1 hafta geç gelirdi şimdi günlük çok meraklılar da var mesela insanlar sinemaya giderdi,çok meraklılardı modayı takip ederlerdi artislerin giydiği kıyafetleri felan o zaman hatırlıyorum sinema kültürü canlandırmıştı kaç yılında başlamıştı sinema bilmiyorum ama bizim dönemimizde iki sinema vardı.


A
-Kim açtı ilk sinemayı hatırlar mısınız?

Y-Koca diye bir çocuk vardı kimdi babasının ismi neydi hatırlayamıyorum belediyede şofördü sonra emekli oldu o çocuk açmıştır ilk sinemayı öyleydi yoktu yazılı basın hiç yoktu ben 50 li yıllarda kadilide bir gazeteye aboneydim bilmem ne gazetesi hatırlayamıyorum andırında iki tane kamyon vardı. Kap obu şu yoktu onlara tembih ederdim onlara abone olurdum. Birikmiş birikmiş ne zaman gidersek alıyorduk. Oradan geçirttirirdim binlerce şükürler olsun binlerce gazete okuyorum. Tokmaklıdaki gazeteci çocuk bizim okulda öğretmen Allah razı olsun buraya gelirken şuradan gelirse buraya getiriyor gazeteyi yukardan gelirse hemen şuraya bırakıyor poşet poşet var oradan alır gelir he tatil günlerin de de ben gider alırım mukayeseyi düşünebiliyor musunuz 15 günde 1 gazete okurdum şimdi günlük gazete okuya biliyorum.


A
-Kardeşim kamil bana dedi ya abi burada nasıl yaşıyorsun dedim burası benim yerim buraya alıştım onu başarsaydım çok iyi olacaktı

Y-Dedin dediğinin gibi edebiyatçısından tutun çeşitli dallarda bir araya gelinirdi fikir alışverişi artık hertürlü sanat alışverişi


A
-Maraşta var böyle kahvehaneler bir araya gelinen edebiyatçılar var ocak gibi orada çok iyi edebiyatçılar yetişti bu andırın gibi sanat sayfasından bile birçok insanlar istifade etti çok ünlü yazılar yazılar yazdılar. Tabi belki o biraz belediyenin teşbiki olabilir mi?

Y-Andırında yollar mahalle oldu yollar olabilseydi daha iyi daha kolay olurdu ulaşım çok iyi olabilirdi. Bide ülkenin temeli asal zenginlik kültür herşey onun üzerine inşa edildi sonra orman zenginlikleri felan başka zenginlikler kültür ekonomi temeli. Herşey kültürden fışkırıyor tarımda birçok unsuru var o unsurları halledebilirsek imkanı olabilen insanların vasıtasıyla ya da kamusal


A
-Kamusal zaten el attı büyük şehirler de bunu yapıyorlar.

Y-Ya ben kültür merkezinde çalışırken 2 tane vardı şimdi 15 tane sinemadan konserden birçok etkinliklere kadar veriliyor müzik olsun okullar olsun şimdi herkes ailesini alıp tiyatroya gelebiliyor çocuk oyunları yetişkin oyunları derken en varoş denilen yerlere bile kültür merkezleri açıldı. Herkesin bakış açısı değişiyor bir kız vardı küçük her etkinliğe katılırdı ödüller alırdı teyzenin biri sordu geçen Zeynep buralara geliyor mu diye dedim Zeynep buraları beğenmiyor daha farklı yerlere gidiyor tabi geleneği bozmadan. Kavramak ve insanların ufkunu açmak


A
-Ben bunu çok denedim

Y-Esnafta önemli esnafında çok payı vardır


A
-Motive etmek var Şimdi olsa onu yapardım insanlar sponsor olsa uğraşır çabalardım yani bir ya da iki kişi örnek davranış sergilese çok güzel olur

Y-Ben spor voleybol güreş eğitimleri aldım belirli aralıklarda hakemlik ederdim antrenörlük ederdim Allah rahmet eylesin Niyazi diye bir çocuk vardı o zamanlar sporda çalışırken ben ders verirdim. Her yıl güreş düzenlerdik çok hoş olurdu halkta baya ilgi gösterirdi


A
-Evet gösterirlerdi

Y-Türkiyeden güreşçiler getirtirdik bu camia da çok ahpablarım var ama ben ayrıldıktan sonra bir kere Ahmet hacı bey yaptırdı sonra ticarete atıldı futbol aşağı yukarı yapıldı ama sürmedi yeşil andırın diye bir dergi çıkarttık


A
-Kaç yıllarında?

Y-Hatırlamıyorum ama araştırmalar yaptık


A
-Bu araştırmalar bir kayıtta duruyor mu?

Y-hayır dedim ya benden sonra devam ettirilmedi. Kaymakamlarımıza iletilmedi belediye başkanlarımıza da öyleydi köylerde özellikle voleybol ama 30 Ağustosta güreşler mutlaka andırın merkezde yapılırdı. Voleybol her gün a köyde b köyde yapılırdı gelinler tanıtırdı köyü bana hala o zamanki, spora yönelttiğim çocuklar hocam der onları kahvede görsem organizasyon yapar onları çalıştırırdım o faaliyet andırının çalışması kültür edinmesi için bir ortam. Ben hepsini toplardım fikir birliği edinirdim zaman zaman toplantı salonlarımızda bu konuyu uzun uzun konuşurduk sohbetini yapardık çayımızı içerdik ondan sonra bir karar alırdık şöyle yapalım böyle yapalım gibisinden devam ettiremedim gençlik gitti ama zaten sizlerin katkılarınız çok iyi olurdu


A
-İnşallah bundan sonraki zamanlarda buraya attığımız temelleri görür yardım ederler iletişim araçları da buna yarıyor onları iyi kullanmak gerek bugün yazdığınız bir yazı buraya ses getirebilir

Y-1974 de avcılar klübünün altında bunları yapardım 30 ağustos güreşlerini voleybol turnuvalarını zaman zaman futbol oyunlarını o klübün adı altında yapardım faaliyetler bu şekilde


A
-Avcılık çok yönlü işler yapmışsınız fikirler üretmişsiniz düşünmüşsünüz Ben avcılık yönünüzü bilmiyordum ama klüplte kurmuşsunuz söyleyeceğiniz anılar var mı?

Y-Canımsın şöyle 1974 de kurdum tüm ilçedeki spor faaliyetlerini o kulüp adı altında yapardım her yıl açılış merasimi diye toplantılar yapardık o köylerde irtibat kurardık imkanları kullanırdık oralardan insanlar gelirdi.


A
-At atış müsabakaları çeşitli dallarda atış müsabakaları yapardık. Yemek verirdik belli yerlerden hayvan satın alırdık yemekler yenilirdi içilirdi oturulurdu bir kutuya keklik koyardık açık attırmaya çıkartırdık falan gibi

Y-Öyle faaliyetlerimiz oldu andırın tanıtılırdı anlatılırdı insanlar bir araya gelirdi


A
-Genelde ne tür hayvanlar avlanırdı?

Y-Devletler yasallaştırdı belli tür hayvanlar belli bir tarihte avlanırdı onun dışında merkezi komisyonu kararlar çıkartırlar, karar alırlar, yayınlarlar ona göre avlanır yasaklanır belli bir limiti vardır. Bir avcı bir av gününde avlanırdı güvercin keklik, saydıklarım belli tarihlerde avlanır memelilerde domuz Orman içi köylerde tarımla zorlanırlar domuz o kadar çoğaldı ki ekemiyorlar.


A
-Buralarda orman ihalesi yapılıyor andırına pay kalıyor mu merkez mi kendisine bağlıyor?

Y-Canımsın diyelim ki işte 500 dönümlük bir yerde traşlama yapacak a köydeki insanlara verir onu o köylüye taksim eder kendi müsait diyelim kendi köylerine ya da bitişik köylere verir hangi köylüde tıraşlama varsa o köy halkı yapar tomruk metre olarak bedellidir öyle bir sistem var bildiğim kadarıyla


A
-Andırında önemli olaylar geldi mi ya da ilginç bir anınız?

Y-İlginç olay hatırlamıyorum


A
-Biri bir şey anlatmıştı bir balon mu düşmüş konağın önündeymiş andırınlar helikopteri merak ediyorlarmış helikopter nereye halk oraya gitmiş hatta pilot beni linç mi edecekler diye endişelenmiş

Y-Kesinlikle hatırlarım 1950 ler de öyle bir olay hatırlamam mümkün değil Ahmet kayran diye bir arkadaş anlattı bana


A
-Eğitimle ilgili fikriniz nasıl müfredat her yerde aynı ama andırında farklılık gösteriliyor mu?

Y-Hayır milli eğitimin kararları her yerde aynı


A
-Ben o zamanlarda öğretmenlerin çok disiplinli olduğunu duydum hatta akşamları da gezerlerdi evleri olabildiğince gayret gösteriyorlardı. Belki birçok yerlerde olmaya bilirdi.

Y-Geçen sene bir öğretmen vardı benim hatırladığım İstanbul da bir öğretmen


A
-İstanbul da deniz klübün de ismi geçti filiz Tatoğlu 69 ya da 70 olabilir merkez ortaokulundaydı ama sonra yeni okula taşındı Abdurrahman beyin müdür olduğu zamanlar

Y-Çok eski hatırlayamam, canımsın şöyleydi benim zamanlarımda az öğretmenler vardı öğretmen Ahmet gelir ben 3 gün süreyle kalıyorum denirdi o zamanlar araba yoktu hangi arabayla gelecek dilekçesi yapılırdı o bir istisna tabi ki


A
-Sizin de buyurduğunuz gibi çok iyi eğitimcilerimiz vardı andırın eğitim yüzdesi çok yüksek eskiden bilirdim ama şuan bilemiyorum.

Y-Bunun da sohbetini yaptık insanların okuyup bir şey alabilme kültürü azdı orman kültürü çok yükseldi. 100 bin dönümlük bir yer burası ama son yıllarda burası 100 bin dönüme çıktı 49 bin Aslantaş barajı 35 bin dönüm andırın suyunu devlet getirdi.


A
-Barajın bu kadar yer kaplaması zarar mıdır?

Y-Kesinlikle yararlıdır suyla baya suyun verimi artar hem elektrik hem sulama suyu birikti bu barajda Osmaniyelerin her yerine ulaştı sular altında kaldı ama sudaki verimi getirdi.


A
-Arazi ilk güne daha farklı

Y-Meyvecilik yapılıyor


A
-Ticaret daha da arttı mı?

Y-Kesinlikle ekilir biçilir arazi nedeniyle herkes bunu yapamıyor orhanlı da erik yetiştiriyor çocuklar armut yetiştiriyor ekile bilir arazi olması çok küçük, kiraz Kaleboynu 1700 rakım verimini alıyor. Dünya tanıyor oranın kirazını yani ekilir biçilir yer yok yoksa andırın iklim bakımından verimli ama son yıllar da bilimsel bir veri bu ek gübreyi ver suyu. Gelecek sene aynı mısır derken verimi azaltıyor bu sene buğday gelecek sene mısır olması lazım tarım müdürümüz ve elemanları 30 yıl kaldım orada o çocuk çok şey öğretti buraya emek verdi çok insanlara çok şey öğretti hala devam ediyor onu ilçeye aldılar ordan da gün aşırı görevlendiriliyor çiftçileri yönlendiriyor.


A
-Aslında tarıma dayalı işletmeler yerinde olsa daha iyi fark edilebilir Osmaniye fıstığı farklı ürünlerde değerlendirmek anlamında üretilen ürünlerin biraz daha farklı gösterilmesi

Y-Canımsın ekecek bir şey yok ama onlarda o nedenle buraya öyle bir tesis ihtiyaç olmuyor.


A
-Başka bir ihtiyacı var mı buranın orman girdesi var tarım var

Y-Belki bir kereste fabrikası olabilir orman mahsulü gerek


A
-Artık gördüğüm kadarıyla kendine yetebilir durumda andırın

Y-Aynen öyle


A
-Belki biraz ticarete yönelik bir şeyler yapılabilir

Y-Devlet desteği yapılıyor artık bir dönüm mısır buğday tam rakam söylüyemicem ama 1502 dönüm var devlet destek veriyor dolayısı ile verim arttı okuma tamam vardır ama göç azaldı


A
-Genç nüfus azaldı dışarı göç vermemek için ekonomi artması lazım

Y-150 bin lira yöğmiye veriyorum sulama için birtane insan bulamazsın oda çok yanlış Genç çocuklar çalışmıyor ben namaz kılar yürürdüm andırında bir tane yanan ocak göremezsiniz kışın domates alırlar ama kapının önü boş ekmek hiç ben 85 yaşındayım ama her türlü meyve var.


A
-Japonlar bunun için şöyle bir şeyler yapıyorlar uzun bir tava bunu dikey uzatıyorlar ve ıspanak yetiştiriyorlar bizim burada toprak var istenmiyor bu topraklar Japonlarda olsa kim bilir neler yapacaklar

Y-Canımsın son günlerde neler oluyor biliyorsun nasıl ateşlendi millet neler varmış demekki yapılacak


A
-İnsan azminin elinden hiç birşey kaçmaz ekleyeceğiniz bir şeyler var mı? Yusuf amca

Y-Ben bu değilim bağışlayın daha iyi anlatabilirim biraz rahatsızım dolayısıyla mahhalli şeylerle anlatmaya çalıştım


A
-Bu kadarda yeterli umarım arşiv değeri taşır bu anlattıklarınız teşekkür ederiz