Remzi Çınkıl

Söyleşi Hüsnü Karcı

1.
Kamu görevinde bulundunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Kamu görevi: 1974-2005 yılları arasında Milli Eğitim camiasından 31 yıl eğitimci olarak görev yaptım. 31 yıllık görev süresinin ilk 19 yılında yönetici, geriye kalan 12 yıllık süresinde öğretmen olarak görev yaptım. Yöneticiliğim Ağrı ili Eleşkirt Bölükbaşı köyünde 2 yıl, Kahramanmaraş ili Andırın ilçesinin Bostanlı köyünde 6 yıl, Arıklar köyünde 1 yıl, Yeşilova kasabası Lokmanlı ilkokulunda 2 yıl, Andırın Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde 8 yıl olmak üzere toplam 19 yıl sürdü. Yöneticiliğin süresince okulların bahçe düzenlemesi (eşimle birlikte), ağaçlandırılması, içme suyuna kavuşturulması, araç-gerece kavuşturulması başta olmak üzere mümkün olabilen her türlü hizmeti yapmaya gayret ettim. Yüzlerce öğrencinin başarılı olması için yoğun çaba gösterdim. Birçok öğrencinin kamuda. Özel sektörde, özel işlerinde çalışmakta ayrıca öğrenci velileriyle sıkı bir diyalog sağlayarak yörenin sosyal, kültürel, ekonomik yöneticiliğiyle iş birliği yaparak yöre halkının bilgi, beceri yönünden gelişmesine önem verdim. Ayrıca görev yaptığım yerleşim yerlerinin yollarının ulaşıma elverişli olması için ilgili kamu birimlerinin yöneticilerine başvurdum. Görev yaptığım yerleşim yerlerinde evlerin ve çevrenin temizliği bakımından (düzenli planlı tuvalete kavuşması için ) çaba gösterdim.

 

2. Halk Eğitim Müdürü olduğunuz süreler içerisinde ne gibi çalışmalar yaptınız?

Halk Eğitim Merkezi Müdürü olarak görev yaptığım sürece başta ilçemiz merkezi olmak üzere ilçemize bağlı kasaba ve köylerde yaşayan halkımıza yönelik yüzlerce kurslar açtım. Açılan bu kurslar biçki dikiş, makine nakışı, halıcılık, daktilo grafiği, okuma-yazma, çiçekçilik, makine örgücülüğü başta olmak üzere mesleki genel bilgi ile sosyal kültürden oluşmaktadır. Açılan bu kurslar diğer kamu ve kuruluşlardan aldığım büyük destekle yoğunluk kazanmıştır. Çalışmalarının sonucu olarak amirlerince teşekkür ve takdir belgesi ile ödüllendirildim.

 

3. Derleme çalışmaları yapıyorsunuz. Bu hususta  neler söylemek istersiniz? İlginç tespitleriniz var mıdır?

Zaman zaman derleme çalışmaları yaptığım doğrudur. Derlemelerim içinde bulunduğumuz dönemle ilgisinin pek olmadığı genellikle yaşları 70 ve daha yukarıda olan yaşlı kimselerin söyledikleri ile ilgili olup bu yaşlı insanlarımızın ölümleri ile kültür – sanat ve edebiyatımızın yok olacağına inanıyorum. Derlemelerin geleceğe aktarılması için yoğun bir çalışmanın yapılmasını önemli olarak görüyorum.

 

 

4. Sizin dışınızda bu hususlarda şahıs –kamu-özel-tüzel kişiliklerin çalışmaları var mıdır? Varsa söz konusu çalışmalardan söz eder misin?

Planlı programlı şekilde çalışmanın yapıldığını gözlemlemiş değilim. Ancak Tirşik Dergisinin yayınlanmasında büyük desteği ve emeği olan başta Sayın Kaymakam Ahmet Narinoğlu Bey, yayın kurulu ile İstanbul, Ankara ve Adana Andırınlılar derneğinin bu konuda güzel çalışmalar yaptığını biliyorum. Emeği geçen herkese engin ve saygı duyuyorum.

 

5. Andırın kültürünü besleyen etmenler nelerdir?

Andırın kültürünü besleyen etmenler tarihi olaylar, kahramanlıklar, mazlumluklar, anı, acılae, geniş çevreyi etkileyecek üzüntüler, aile sevinçleri, aile yaşantıları, göç yolları, iklim değişikliği, maddi – manevi konumlar ile diğer etmenler olarak sıralamamız mümkündür.

 

6. Geleneksel çocuk oyunlarımız halen yaşatılıyor mu; yoksa internet ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının kurban mı oldu ve olmak üzer mi?

Geleneksel çocuk oyunları yaşatılmıyor. Çocukluğumuz ve daha eski yıllarda oynanan çocuk oyunlarından kör ebe, çelik oyunu, kökgüç oyunu, cızzan oyunu gibi vb. çocuk oyunları günümüz çocuklarınca bilinmektedir. Bu oyunlar internet ve televizyon gibi iletişim araçlarının kurbanı oldu. (beştaş oyunu, yalak oyunu, köşker oyunu gibi oyunlarda kayboldu)

 

7. Düğünlerimiz, bayramlarımız, inançlarımız, davranış biçimimiz, gelenek – görenek, komşuluk ilişkilerimiz hakkında bahseder misiniz?

Çocukluğumuz ve daha eskiye dayanan düğünlerimiz inançlarımız, davranış biçimimiz gelenek – görenek, komşuluk ilişkilerimiz günümüz dönemi ile benzerlikleri unutulmaya yüz tutmuştur. Eski düğün programları daha uzun süreli ana – baba ağırlıklı iken günümüzdeki düğün programları daha kısa süreli evlenecek çiftlerin istek ve arzuları doğrultusunda yapılmaktadır. Bayramlaşmalar canlılığını korumaktadır. Eski tür yanlış inançlarımız kaybolmuştur. (muska, çalıya bez bağlama, kurşun döktürme, gece tırnak kesme, Çarşamba günleri çamaşır yıkamak vb) Davranış biçimlerimiz çok güzeldir. Saygıya sevgiye dayalı olarak sürdürülmektedir. Geleneğimiz göreneğimiz güzeldir. İlçemizde etnik grupların çeşitliliği olmadığı için gelenek göreneklerimizde kaybolmalar ağır seyretmektedir. Komşuluk ilişkilerimiz çok iyidir.

 

8. Andırın insanı, bulunduğu coğrafyasının çevre ve doğasına sahip çıkabiliyorlar mı? Bu günlerde enerji üretimi, su kaynaklarının aktarımı ve ağaç türlerindeki azalmalar söz konusu iken.

Andırın insanı, bulunduğu coğrafyanın çevre ve doğasına sahip çıkmıyor. Özellikle yayla turizmi nedeniyle ekili tarım alanları parsellenerek satışa sunulmakla ekili alanlar yok olmaktadır. Buna bağlı olarak tabi su kaynakları gelişi güzel kullanıldığından dolayı su kaynaklarından yeterince düzenli olarak yararlanılmamaktadır. Ayrıca ormanlarımız kişisel anlamda korunmamakta iklim değişikliğine neden olmakta yaşantımızın düzeni bozulmaktadır. Yine hayvancılığımız Andırın coğrafyasını olumsuz etkilemektedir. Buna benzer daha birçok Andırın coğrafyasını olumsuz etkileyici etmenler söylenebilir.